4. Ceza Dairesi 2017/23051 E. , 2019/1986 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1) Katılan ...’in yüzüne karşı verilen 27/01/2012 tarih ve 2011/204 E., 2012/73 K. sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararda yasa yolu başvuru süresinin, kararın tefhiminden itibaren başlayacağının belirtilmesi gerekirken “tebliğinden” başlayacağının belirtilmesi suretiyle yanıltıcı ifadenin kullanılması ve bu haliyle tefhimin Anayasa’nın 40/2, CMK’nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddelerinde öngörülen yöntemlere uygun olarak yapılmayıp, gerekçeli kararın da sanığa itiraz süresinin tebliğden itibaren başlayacağı şerhini ve diğer kanun yolu başvuru şeklini gösterir şerhi ihtiva eder şekilde tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmenin usulüne uygun olmadığı, bu suretle de denetim süresinin başlamadığı ve yeni suçun denetim süresi içerisinde işlendiğinden bahsedilemeyeceği gözetilmeden, hükmün açıklanmasına karar verilmesi,
2) Kabule göre de;
a) Açıklanmasına karar verilecek yeni hükmün Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hüküm olacağı bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan, Anayasanın 141/3 ve 5271 sayılı CMK"nın 34 ve 230, 232, 289/1-g (1412 sayılı CMUK"nun 308/7.) maddelerine aykırı davranılarak gerekçesiz hüküm kurulması,
b) Sanık ... hakkında tehdit suçundan verilen hükümle ilgili olarak sanığın aşamalarda suçlamayı kabul etmemesi ,yargılama aşamasında dinlenen tanıklardan ..., Uğur ve Yaşar’ın tehdit sözü duymadıkları ve hatırlamadıkları bu durumun sanık savunmasını doğrular nitelikte olması karşısında, ne surette müştekinin beyanının tanık beyanına ve sanık savunmasına üstün tutulduğu ayrıntılı şekilde açıklanıp tartışılmadan yetersiz gerekçe ile mahkumiyet hükmü kurulması,
c) 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunması hakaret suçunun ise, suç tarihi itibarıyla 5271 sayılı CMK"nın 253/3-son cümlesi uyarınca tehditle birlikte işlenmesi nedeniyle uzlaşma kapsamında bulunmadığının anlaşılması karşısında, hakaret suçu yönünden de uzlaşma önerisinde bulunması gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş sanık ...’nın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine 13/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.