Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/9436
Karar No: 2014/4244
Karar Tarihi: 02.06.2014

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/9436 Esas 2014/4244 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2013/9436 E.  ,  2014/4244 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 12/02/2013
    NUMARASI : 2010/111-2013/47

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı ile müvekkili şirket arasında işverenin işyerinde yemek pişirmek suretiyle verilmesi, bunlara ait temizlik ve bulaşık hizmetlerinin yerine getirilmesi hususlarında 28.02.2009 tarihli sözleşme imzalandığını, müvekkilinin edimini ifa etmesine rağmen, davalının faturaya dayalı borçlarını ödememesi nedeniyle girişilen takibe, davalının, müvekkili yanında çalışan işçilerin maaş, kıdem ve ihbar tazminatı ve sigorta primi alacaklarını mahsup ettiğini belirterek kısmen itiraz ettiğini, müvekkili ile davalı arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, sözleşmede de bu konuda herhangi bir hüküm bulunmadığını, sözleşmenin 14. maddesi gereğince müvekkili tarafından, davalıya 100.000,00 TL tutarında süresiz teminat senedi verildiğini, kabul anlamına gelmemek üzere, olabilecek zararların bu senetten karşılanması mümkün iken, haksız olarak mahsuplaşma itirazı yapıldığını, Aralık 2009 ayı işçi alacakları müvekkilince ödendiğinden davalının bu ödemesinin mükerrer olduğunu, Ocak 2010 ayı işçi alacaklarının ve işveren hissesi işsizlik sigortası primlerinin ise, ödeme günü gelmeden davalıca ödenmesi üzerine mükerrer ödeme olmaması için ödenmediğini, ödeme belgelerinin icra dosyasına sunulmadığını, bir yıldan az çalışan işçinin kıdem ve yıllık ücret izin alacak hakkının doğmayacağını ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının müvekkili nezdindeki tüm hak ve alacaklarının hacizli olduğunu, müvekkili nezdinde istihdam ettiği personelin işçilik alacaklarını ödemediğini, davacının alacağının bu personele ödendiğini, sözleşme uyarınca taraflar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğunu savunarak, davanın reddini ve %40 kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; yemek ve temizlik işiyle iştigal eden davacı ile davalı arasında davalının işyerinde çalışan personele yemek hizmeti sunulmasına yönelik 28.02.2009 tarihli sözleşme imzalandığı, davacının sözleşme hükümleri doğrultusunda gerekli hizmeti sunarak bu konuda faturalar tanzim ettiği, taraflar arasında hizmetin sunumuna ve düzenlenen faturalara yönelik herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı, davacı şirketin çalışanlarına davacı tarafça yapılması gereken ücret, ihbar, kıdem tazminatı ve sigorta primi ödemelerinin davacı tarafça yapılmaması sebebiyle, bu ödemelerin davalı tarafından yapılıp yapılamayacağı ve davalı tarafça yapılan bu ödemelerin davacının istihkakından kesilip kesilemeyeceği noktalarında uyuşmazlık bulunduğu, davacının, davalı şirkete yemek pişirme ve servis etme hizmetini, davalı şirketin fabrikasının içindeki mutfakta yerine getirdiği, mutfak ekipmanları ve züccaciyenin, davalı şirkete ait olduğu, taraflar arasında 4857 sayılı Yasa"nın 2. maddesindeki tanıma uygun, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulmuş bulunduğu, bu sebeple anılan maddede belirtilen düzenleme doğrultusunda davalının, asıl işveren olarak, alt işverenin işçilerinin işçilik haklarından doğan talepleri ile ilgili sorumlu olduğu, davalının, bu sorumlulukları kapsamında davacı şirket çalışanlarına muhtelif ödemelerde bulunduğu, bu ödemelerin davacı şirketin hak edişlerinden kesilebileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, itirazın kısmen iptaline, takibin 7.065,41 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek reeskont faiziyle devamına, % 20 icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin isteklerin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2) Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, hizmet alım akdine dayalı olarak düzenlenen faturalara dayalı takibe vaki kısmi itirazın iptali istemine ilişkindir.
    HMK"nın 266/1. maddesi "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir" hükmünü içermektedir. HMK"nın 281 ve 282. madde hükümlerinde de hakimin bilirkişi raporunu diğer delillerle birlikte serbestçe takdir edeceği, ancak bilirkişi raporunu yeter derecede kanaat verici bulmazsa bilirkişiden ek rapor ya da sözlü açıklama isteyebileceği gibi, başka bir bilirkişiden rapor alabileceği öngörülmüştür.
    Davacı vekilince, müvekkili ile davalı arasında alt işveren – asıl işveren ilişkisinin olmadığı, işçiler bir yıldan az çalıştığı için kıdem tazminatı haklarının doğmadığı, ihbar öneli verildiğinden ihbar tazminatı hakkı doğmadığı, Ocak 2010 ayı 10 günlük işçi alacağının 4.858,61 TL fazla ödendiği, dava dışı işçi G. T.."ya müvekkilince 08.01.2010 tarihinde 500,00 TL ödeme yapılmasına rağmen, davalının 700,00 TL"lik ödemesi dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, müvekkili ile önceki yüklenici arasında organik bağ olmadığı, müvekkilinin unvan değişikliğinin olmadığı, kıdem ücretinin fazla ödendiği, bir kısım işçinin aynı işyerinde çalışmaya devam etmesi nedeniyle kıdem tazminatı hakkı doğmadığı belirtilerek, bilirkişi raporuna itiraz edilmesi üzerine, aynı bilirkişi kurulundan ek rapor alınmış ise de bilirkişilerce itirazların bir kısmının cevaplandırılmadığı, açıklama getirilenlerinin de dayanaklarının belirtilmediği anlaşılmıştır.
    Bu durumda; mahkemece, işin çözümünde teknik veya özel bilginin gerekliliği sonucuna varılmış ve bilirkişiden rapor alınması gerekli görülmüş olmasına göre iş hukuku konusunda uzman bilirkişilerin katılmıyla oluşturulacak yeni bir bilirkişi kurulundan, rapora ve ek rapora itirazları da karşılayacak, açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli yeni bir rapor alınıp oluşacak uygun sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, davalı yönünden karar düzeltme yolu kapalı, davacı yönünden kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi