İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/8178 Esas 2016/2783 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8178
Karar No: 2016/2783
Karar Tarihi: 02.05.2016

İftira - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/8178 Esas 2016/2783 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bu mahkeme kararı, bir kişinin iftira suçundan yargılanması sonucunda verilmiştir. Sanığın bir bakanlığa yaptığı başvuruyla ilgili iddialarının maddi vakıalara dayandığı ve suç işlemediğini bildiği kimseye suç atmak şeklinde olmayıp anayasal şikayet hakkını kullanma niteliğinde olduğu ve iftira kastıyla hareket etmediğine dair yeterli delil bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle sanık, iftira suçundan beraat etmiştir. Ancak, hüküm fıkrasında TCK'nın 52/4 maddesi gereğince ihtarat yapılmıştır.
Kanun maddeleri:
- TCK 267/1: İftira suçu
- TCK 50: Ceza verme kudreti
- TCK 52/4: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya hükmün açıklanmasının ertelenmesi tedbirleri

16. Ceza Dairesi 2015/8178 E. , 2016/2783 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : İftira
Hüküm : TCK"nın 267/1, 50, 52/4. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanığın .... Bakanlığına 18.04.2011 tarihinde başvuru yaptığı anlaşılmakla suç tarihinin "2011" olarak gösterilmesi,
2- İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği, somut olayda; sanığın iddialarının maddi vakıalara dayandığı ve eyleminin suç işlemediğini bildiği kimseye suç atmak biçiminde olmayıp anayasal şikayet hakkını kullanma niteliğinde bulunduğu tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, sanığın iftira kastıyla hareket ettiğine dair yeterli delil bulunmadığı da gözetilerek yasal unsurları itibariyle oluşmayan iftira suçundan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
3- Kabul ve uygulamaya göre de;
Seçenek yaptırım olan adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3 maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında, hüküm fıkrasında TCK"nın 52/4 maddesi gereğince ihtarat yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.