3. Ceza Dairesi Esas No: 2017/1392 Karar No: 2017/14267 Karar Tarihi: 07.11.2017
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2017/1392 Esas 2017/14267 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2017/1392 E. , 2017/14267 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyete dair
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü. 1) Sanığın kasten yaralama suçundan hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; 02/10/2014 tarihinde tebliğ edilen hükmü 1412 sayılı CMUK"un 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra 17/10/2014 tarihinde temyiz ettiği anlaşıldığından, aynı Kanunun 317. maddesi uyarınca sanığın temyiz isteminin istem gibi REDDİNE, 2) O yer Cumhuriyet savcısının sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; a) Adli tıp kriterleri açısından kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1) ile ağır (6) derece şeklinde sınıflandırılması ve 5237 sayılı TCK"nin 87/3. maddesinde kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisine göre cezanın en fazla (1/2) oranında artırılması öngörülmüş olması karşısında, mağdurun adli raporunda vücudundaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin ağır (4) derece olduğunun belirtilmesine rağmen, TCK"nin 3. maddesine göre orantılılık ilkesine aykırı olarak (1/2) oranında artırım yapılması suretiyle sanığa fazla ceza verilmesi, b) Soruşturma aşamasındaki alınan beyanına itibar edilen tanık ...’ın kollukta olay tarihinden 3 gün önce taraflar arasında kavga olduğu ve husumet bulunduğunu beyan ettiği gibi, mağdur ...’ın da soruşturma aşamasında kollukta sanık ... ile aralarında önceden bir husumetlerinin olduğunu beyan ettiği, yine sanığın temyiz dilekçesi ekinde sunduğu ... imzalı 10/05/2012 tarihli kolluk tutanağı fotokopisinde Nurettin’i hayvanlarını başka yerden geçirmesi hususunda uyarması üzerine başlayan bir kavgadan bahsedildiği görüldüğünden anılan soruşturma dosyası ile kamu davası açılmış ise yapılan yargılamaya ilişkin dosyanın getirtilip, incelenmesinden sonra sonucuna göre sanık hakkında TCK’nin 29. maddesi uyarınca haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaksızın, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde uygulanmamasına dair karar verilmesi,
c) Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas - 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, d) Kabul ve uygulamaya göre, sanığa TCK’nin 86/1, 86/3-e ve 87/3. maddesi uyarınca verilen 1 yıl 19 ay 15 gün hapis cezasının, TCK’nin 62. maddesi uyarınca (1/6) oranında indirimi sırasında “1 yıl 14 ay 7 gün hapis cezası” yerine “1 yıl 14 ay 10 gün hapis cezası” uygulanması suretiyle, sanığa fazla ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerle, 6723 sayılı Yasanın 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 07/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.