Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/24211
Karar No: 2014/3789
Karar Tarihi: 13.02.2014

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/24211 Esas 2014/3789 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2013/24211 E.  ,  2014/3789 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ağrı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
    TARİHİ : 07/03/2013
    NUMARASI : 2011/403-2013/68

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı banka, davalı kredi borçlusu L.. Y.."a kullandırılan tüketici kredisinin ödenmemesi nedeniyle hesabı kat edilerek davalı hakkında icra takibi başlatıldığını davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar cevap dilekçesi sunmamışlardır.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan Ş...A.. tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davacı, davalılardan L.. Y.."a kullandırılan tüketici kredisinin geri ödenmemesi nedeniyle hesabı kat ederek takibe geçtiğini bildirerek takibe yapılan itirazın iptalini talep etmiştir. Dosyada tamamı yer almayan sözleşmeye göre kararı temyiz eden davalı Şükran"ın sözleşmeyi garantör sıfatıyla imzaladığı anlaşılmaktadır. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, hiçbir menfaati olmadan, ticari gaye gütmeksizin, iyi ilişkiler nedeniyle tüketime yönelik kredi kullanmasına imkan tanımak için verilen teminatın garanti veren sıfatı ile imzalansa dahi kefalet amacı ile verildiğinin kabulü gerekir.BK. 484. maddesi gereğince kefalet sözleşmesinin geçerli olması için kefilin sorumlu olacağı tutarın en üst sınırının gösterilmesi gerekir. Kefilin sorumlu olacağı miktar belli değil ise sorumluluğu söz konusu olmaz. Bu konuda bir belirsizlik oluştuğu durumlarda “sözleşmelerin hukuki sonuç doğuracak şekilde yorumlanması esastır.” ilkesinden hareket edilmelidir. Öte yandan 12.4.1999 tarih ve 14 esas, 13 karar sayılı İçtihadı birleştirme kararında belirtildiği üzere kefalet senedinde kefilin ödeyeceği muayyen bir miktarın gösterilmiş olup olmadığı ve senetten böyle muayyen bir miktarın anlaşılması kabil olup olmadığı hususunun hakim tarafından resen nazarı itibari alınması gerekir. Mahkemece, taraflar arasındaki kredi sözleşmenin okunaklı tam nüshası getirtilerek, sözleşmede kefalet limiti olup olmadığı hususu gözetilerek, limit olmadığının tesbiti halinde kefaletin geçersiz olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu hususta bir inceleme yapılmaksızın hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    2-Mahkemece getirtilecek kredi sözleşmesinde kefalet limitinin bulunması halinde ise bu kez; 4822 sayılı kanun ile değişik 4077 sayılı kanunun 10. maddesinin son 3. fıkrasının son cümlesi "Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren asıl borçluya başvurmadan, kefilden borcun ifasını isteyemez." hükmünü getirmiştir. Yasanın bu hükmü emredici nitelikte bir hükümdür. Bu hükümle yasa koyucu alacaklının asıl borçluya başvurmadan kefile başvuramayacağını amaçlamıştır. Alacaklı asıl borçluya başvurup, alacağını tahsil edemediği, takibin semeresiz kaldığı, borçlu hakkında ödemeden aciz belgesi düzenlendiği takdirde kefile başvurup alacağının tahsilini isteyebilecektir.
    Mahkemece, açıklanan bu hususlar gözetilmeksizin kararı temyiz eden davalı kefil hakkında davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. ve 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı Şükran yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi