Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/12299 Esas 2016/332 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12299
Karar No: 2016/332
Karar Tarihi: 28.01.2016

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/12299 Esas 2016/332 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/12299 E.  ,  2016/332 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sonucunda ....Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 438 parsel sayılı 3.121,79 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi verilerek ham toprak niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın uzun süreden beri kendi kullanımında olduğu iddiası ve adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın zilyedinin davacı ... olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesi istemine yönelik olup bu davanın görülebilmesi için 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun Ek-4. maddesi kapsamında kullanım kadastrosu yapılması gerekmektedir. Kullanım kadastrosu ise, ya bu kapsamda yeni bir tutanak düzenlenmesi ya da daha önce tutanakda kullanıcı şerhi varsa bu şerhin güncellenmesi suretiyle yapılabilir. Kadastro tutanağında daha önce mevcut bir kullanıcı şerhi bulunmaması halinde kullanım kadastrosunun güncelleme sureti ile yapılması mümkün olmayıp, ancak yeni bir tutanak düzenlenerek yapılması zorunludur. Somut olayda, 1995 yılında yapılan kadastro sonucu çekişmeli taşınmaz, beyanlar hanesine ve edinme sütununa kullanıcı şerhi yazılmaksızın tespit edilmiş ve tespitin 04.02.1998 tarihinde kesinleşmesi ile tapuya tescil edilmiştir. Davacı 06.07.2012 tarihinde dava açarak taşınmazın 2005 yılından beri kendi kullanımında olduğunu belirtmiş ve adına şerh verilmesini istemiştir. Tesis kadastrosuna göre önceki zilyetliğe dayalı şerh istemi yönünden bir talep olmadığı gibi esasen buna ilişkin talep olsa dahi tutanağın kesinleştiği tarih ile, dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde ön görülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olduğu gibi, bu Kanun"un Ek 4. maddesi uyarınca yapılmış bir güncelleme olmadığına; hatta, yukarıdaki açıklamalar ışığında güncelleme yapılması dahi mümkün bulunmadığına göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu hususlar göz ardı edilerek esasa girilmek suretiyle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 28.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.







Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.