10. Hukuk Dairesi 2018/5105 E. , 2018/8878 K.
"İçtihat Metni"......
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, davacının 15.07.1997 - 15.09.1997 tarihleri arasında eksik işçilik ödediği gerekçesi ile kurum tarafından 28.06.2007 tarihinde tahakkuk ettirilen prim borcu nedeniyle davacının...... olan alacağına 5.784,00 TL prim borcu nedeniyle davalı Kurumun bloke koyması nedeniyle davacının kuruma borcu olmadığının tespiti, blokenin kaldırılması, tahsil edilmesi halinde faizi ile iadesi davası olup mahkemece zamanaşımı nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 85. maddesi olup anılan maddede, “Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ile bankalar tarafından ihale mevzuatına göre yaptırılan işlerden ve özel nitelikteki inşaat işlerinden dolayı bu işleri yapan işveren tarafından yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığı Kurumca araştırılır. Bu araştırma sonucunda yeterli işçiliğin bildirilmemiş olduğu anlaşılırsa, eksik bildirilen işçilik tutarı üzerinden hesaplanan prim tutarı, 89 uncu madde gereği hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte bir ay içinde ödenmek üzere işverene tebliğ edilir.
Bu maddenin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen usûllerle Kuruma bildirilmediği tespit edilen asgarî işçilik tutarı üzerinden Kurumca re"sen tahakkuk ettirilen sigorta primleri, 88 inci ve 89 uncu maddeler dikkate alınarak işverene tebliğ edilir. İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazın reddi halinde işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz. …” hükmüne yer verilmiştir.
Prim borcu tahakkuku nedeniyle menfi tespit davası olarak açılan eldeki davada, yapılacak yargılamanın da bu konudaki mevzuat uyarınca ayrıntılı irdeleme içermesinde zorunluluk vardır. Mahkemece öncelikle yukarda açıklanan yasal dayanak çerçevesinde primlerin idari aşamada kesinleşip kesinleşmediği, eldeki davanın 1 aylık süre içinde açılıp açılmadığı irdelenmeli, gerekli prosedür işletilerek idari aşamada kesinleşen prim tahakkuku yönünden davanın süresinde açılmaması halinde davanın reddine karar verilmelidir. Anılan yasal prosedür işletilmeden prim tahakkuk ettirilerek bloke işleminin yapıldığının tespiti halinde ise mahkemenin zamanaşımı nedeniyle verdiği kabul kararının yerinde olduğu gözetilmelidir.
Mahkemece; dava konusu prim borcuna ilişkin tahakkuk işleminin davacıya tebliğ edilip edilmediği, davacının yasal süre içinde komisyona itiraz hakkını kullanıp kullanmadığı, komisyon tarafından verilen kararın davacıya tebliğ edilip edilmediği, edilmiş ise eldeki davanın yasal 1 aylık sürede açılıp açılmadığı araştırılıp ilgili belgeler kurumdan temin edildikten sonra yukarıdaki açıklamalar ışığından bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Kabule göre de; davanın kabulüne karar verilmesi karşısından davacın, blokenin kaldırılması ve tahsil edilmesi halinde faizi ile tahsili hususunda taleplerinin tamamını karşılar şeklide hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykrı olup bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 02/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.......