23. Hukuk Dairesi 2014/330 E. , 2014/4184 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kırşehir İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/09/2013
NUMARASI : 2013/8-2013/86
Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Şikayetçi vekili, borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetveline esas alınan takip ve hacizlerinin şikayet olunandan sekiz yıl önce olduğunu, borçlunun itirazı üzerine itirazın iptali davası açtıklarını ve takibin ilamlı takibe dönüştüğünü, İcra ve İflas Kanunu"nun 100. maddesinin 2. bendinin hatalı uygulandığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Şikayet olunan vekili, şikayetçinin 2002 yılındaki haczinin yasal süresi içinde satış talep edilmemesi nedeniyle düştüğünü, alacaklı oldukları dosyadan konulan 13.10.2010 tarihli haczin, şikayetçinin 09.12.2010 tarihli haczinden önce olduğunu; müvekkilinin alacağının taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı olup 02.07.1997 tarihinde doğduğunu ve şikayetçi takibinin de ilama dayanmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir.
İcra Mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; şikayet olunanın alacağının Tüketici Mahkemesi sıfatıyla yargılama yapan Kırşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2007/83 E. ve 2008/119 K. sayılı dosyası ile sabit olduğu, bu davanın 12.03.2007 tarihinde açılmakla şikayetçinin hem ilamlı takibe konu alacağı ve hem de ilamsız takibe konu alacağının bu tarihten önce doğduğu ve alacağın varlığının bir resmi belge mahiyetinde olan ilamla tespit edildiği; bu nedenle şikayetçinin her iki takibe konu alacağı bakamından İcra ve İflas Kanunu"nun 100. maddesi bağlamında hacze adi iştirakın şartlarının mevcut olduğu, bu haliyle sıra cetvelinin yasaya aykırı düzenlendiği gerekçesiyle, sıra cetvelinin iptaline ve yeni tanzin olunacak sıra cetvelinde davacı alacağının davalı alacağına göre daha üst sırada yer verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir.
İcra ve İflas Kanunu"nun 100. maddesine göre ilk haciz ilama dayalı bir takip üzerine konulmuş ise bu ilamın alındığı davanın açıldığı tarihten daha önce açılmış bir dava üzerine alınan ilama sahip alacaklı, satılan malın bedeli vezneye girinceye kadar aynı derecede hacze iştirak edebilir.
Somut olayda ilk olarak ilk haczin belirlenmesi gerekir. Şikayetçinin 22.10.2002 tarihli haczi, yasal süresi içinde satış talep edilmediğinden düşmekle, ilk haciz olma vasfını yitirmiştir. Şu halde ilk haciz şikayet olunanın 13.10.2010 tarihli haczidir; şikayetçinin haczi 09.12.2010 tarihli olup şikayet olunanın haczinden sonra fakat satış bedelinin vezneye girişi tarihinden öncedir.
İlk haciz ve süre şartları bu şekilde sağlandığına göre öncelik şartının incelenmesine geçilmelidir. Şikayetçi önce ilamsız takip yapmış ve vaki itirazın iptali amacıyla 04.01.2002 tarihinde dava açmıştır; bu dava sonunda alınan ilam hem ilk takipteki ve hem de ilam gereği hükmolunan fer"iler için ilk hacze iştirak imkanı sağlar. Şikayet olunanın takibi ise 12.03.2007 günü açılan dava sonucunda elde edilen ilama dayalı olup, şikayetçinin dava tarihinden sonra olduğundan İcra ve İflas Kanunu"nun 100. maddesi çerçevesinde şikayetçinin haczinin şikayet olunanın haczine iştiraki gerekir.
Hacze iştirak halinde alacaklılar bir hacze iştirak derecesi oluştururlar ve satış bedeli bu derece içinde (İİK m.140 ve 206"da gösterilen özel durum dışında) garameten paylaştırılır.
Bu durumda mahkemece satış bedelinin garameten paylaştırılmasına karar verilmek gerekirken, alacaklılar arasında sıralama yapılması doğru görülmemiştir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, yerel mahkeme gerekçesinin HUMK’nun 438/son maddesi uyarınca yukarıdaki şekilde düzeltilmesine ve sonucu itibariyle yerinde bulunan hükmün de aynı Yasa’nın 438/VII nci maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle yerel mahkeme gerekçesinin HUMK’nun 438/son maddesi uyarınca yukarıdaki şekilde düzeltilmesine ve yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının (1) sayılı bendinde yer alan “alacağının davalı alacağına göre daha üst sırada yer verilmesine” sözcük dizisinin çıkartılarak yerine “ve davalı arasında garameten paylaştırma yapılmasına” sözcüklerinin eklenmesine ve sonucu itibariyle yerinde bulunan hükmün aynı Yasa’nın 438/VII nci maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.