17. Hukuk Dairesi 2016/2705 E. , 2018/12245 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne-kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin pancar işi yapmak için ... ilinden ... iline çalışmaya geldiklerini, bir akşam müvekkillerinden ..."ın sevk ve idaresindeki araçta eşi ... ve çocukları ..., ..., ..., ... ve ... bulunduğu halde seyir halinde iken davalılardan ..."in sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı aracın müvekkillerinin aracına tedbirsiz ve dikkatsiz bir şekilde arkadan çarpmak suretiyle ölümlü ve yaralamalı trafik kazasının meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, meydana gelen kazada müvekkillerinin çocukları ... ve ..."nin vefat ettiğini, müvekkillerinden ... ve çocukları ... , ... ise yaralandıklarını iki kızlarının ölümüyle davacıların büyük bir yıkım yaşadıklarını, desteklerini kaybettiklerini, beyanla; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL maddi, 90.000,00 TL manevi olmak üzere 110.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsili ile müvekkillerine ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulü-kısmen reddi ile; davacı ... "ın davasının kabulü ile 8.991,37 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ... "a ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin ve ... Sigorta"ya yönelik manevi tazminat talebinin reddine, davacı ..."ın davasının kabulü ile 8.991,37 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ..."a ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin ve ... Sigorta"ya yönelik manevi tazminat talebinin reddine, davacılar ..., ..., ... ve ..."ın manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 5.000,00"er TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar ..., ..., ... ve ..."a ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin ve ... Sigorta"ya yönelik manevi tazminat taleplerinin reddine, davacılar ..., ..., ... ve ..."ın maddi tazminat taleplerinin reddine,davacı ..."ın cenaze masrafları talebinin kabulü ile 1.000,00 TL cenaze masraflarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ..."a ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava ölümlü ve yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Hükmün Kapsamı" başlıklı 297-1-b maddesinde hükmün davanın tarafları ile davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soy adları ile adreslerini kapsayacağı hükme bağlanmıştır.
Yerel Mahkeme kararının incelenmesinde; ilam başlığında dava dilekçesinde davacı olarak gösterilen, kazada ölen ... ve ... "ın anneleri olan ... "İlişkili kişi" olarak gösterilmiş olup, HMK"nda yargılamanın sujeleri arasında "İlişkili kişi" bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı ..."ın ilam başlığında "İlişkili kişi" olarak gösterilmesi doğru görülmemiş, bu husus yerinde düzeltilmesi gereken hata olduğundan yerel Mahkemece ilamda düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir.
2-Temyize konu kararın hüküm fıkrasının incelenmesinde ise; hüküm fıkrasının 1 inci bendinde kazada ölen, davacıların murisi ... yönünden maddi tazminat ödenmesine karar verildiği görülmüş olup, ölü kişi hakkında hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3-Türk hukuk sisteminde hüküm sadece davada taraf olanlara yönelik olarak verilebilir. Bu kural uyarınca, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen taraf dava açıldıktan sonra ek dava ile davaya dahil edilemeyeceği gibi "mecburi dava arkadaşlığı" dışında ıslah yolu ile dahi taraf değiştirilemez. İhbar olunan kimse;6100 sayılı HMK"nın 64 ve 69 uncu maddeleri uyarınca davada davalı sıfatını kazanamayacağı gibi,bu kişi aleyhine hüküm de kurulamaz. Buna göre, aleyhinde davacı tarafından usulen açılmış ve harcı yatırılmış bir dava olmadığı halde yerel Mahkeme kararında ihbar olunan ... Sigorta A.Ş. hakkında; yanılgılı gerekçe ile taraf kabul edilerek hüküm kurulması, kabul edilen maddi tazminatlar yönünden aleyhine, reddedilen manevi tazminatlar yönünden ise lehine nispi vekalet ücretlerine hükmedilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
4-Kabule göre, davacılar vekili dava dilekçesinde talep edilen tazminat kalemleri yönünden olay tarihinden itibaren yasal faiz talep ettiği halde bu talep yönünden karar verilmemesi de doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
5-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre davacılar vekilinin sair ve davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın ilam başlığının Mahkemesince YERİNDE DÜZELTİLMESİNE, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan; resen görülen nedenlerle ve (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair, davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine ŞİMDİLİK YER OLMADIĞINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılara geri verilmesine 13/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.