17. Ceza Dairesi 2015/8547 E. , 2016/971 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-O yer Cumhuriyet Savcısı ile sanık ..."ın temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Kararın O yer Cumhuriyet Savcısı"nın da hazır bulunduğu 10.02.2010 tarihli oturumda verildiği, ancak O yer Cumhuriyet Savcısı"nın süresinden sonra 24.02.2010 günü temyiz ettiği ayrıca sanık ..."in de yokluğunda verilen ve 17.03.2011 tarihinde tebliğ edilen karara karşı CMUK"nun 310/1. maddesindeki bir haftalık temyiz süresini geçirdikten sonra 30.03.2011 tarihinde temyiz dilekçesi verdiği anlaşılmakla, O yer Cumhuriyet Savcısı ile sanık ..."in temyiz isteklerinin 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Sanıklar ..., ..., ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin yapılan temyiz incelemesinde;
1-T.C. Anayasasının 141, 1412 sayılı CMUK"nun 32, 260, 308/7. maddeleri (5271 sayılı CMK"nın 34/1, 223/2, 230/2, 289/1-9. maddeleri) uyarınca mahkeme kararlarının; sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak ve de Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde açık olması, Yargıtay’ın gerekçelerle tutarlılık denetimini yapması ve bu açıdan gerekçelerde disiplin işlemini yerine getirmesi için; mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddianın, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması gerektiği gözetilmeden ve bu ilkelere uyulmadan kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmelerin, sanıklar ..., ... ve ..."ın eylemlerinin ne olduğunun açık olarak gerekçeye yansıtılması gerektiğinden, bu ilkelere uyulmadan gerekçeden yoksun olarak yazılı biçimde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
a)Olay günü mağdurun evine girerek cep telefonu, 700,00 TL para ve araba anahtarını çalıp mağdurun aracına binerek kaçan sanıkların eylemlerinin tek kabul edilerek TCK"nın 142/2-d maddesi uyarınca cezalandırılmaları gerektiği gözetilmeden ayrıca aynı Kanun"un 43. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
b)Sanıklardan ..."ın çalınan aracın yerini göstererek iadesini sağlaması nedeniyle kısmi iadeye rızası bulunup bulunmadığı mağdurdan sorularak sanıklar hakkında TCK"nın 168/1-4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin bir değerlendirme yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
c)Sanıklar ... ve ... hakkında en ağır cezayı içeren hükümlülüğün tekerrür uygulamasına esas alınması gerekirken, birden fazla ilamın tekerrüre esas alınması suretiyle infazda karışıklığa neden olunması,
d)Konut dokunulmazlığını ihlal suçunun birden fazla kişi ile işlendiği anlaşılmasına karşın sanıklar hakkında 5237 sayılı Yasa"nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması
e) T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
f)Yargılama giderlerinin sanıklardan ne şekilde tahsil edileceğinin kararda gösterilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve sanık ... ile eşi ve ... müdafiinin temyiz nedenleri ve tebliğnamedeki bozma isteyen düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış haklarının gözetilmesine, 27.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.