3. Hukuk Dairesi 2017/328 E. , 2017/4545 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki asıl davada tazminat, birleşen davada kira alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 04.04.2017 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davalı-karşı davacı vekili Av.... geldi. Karşı taraf davacı-karşı davalı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Asıl davada, davacı kiracı vekili, davacının, davalı ..."ya ait taşınmazı sözlü sözleşme ile yaklaşık bir yıl önce kiraladığını, ücretinin bir kısmını nakit, bir kısmını ise yonca olarak verdiğini, davalılardan ...ın taşınmazın kullamını engellediğini ve 04/05/2010 tarihinde yoncaları biçerek sattığını belirterek 10.000 TL müvekkilinin tarlayı kullanıma hazır hale getirmek için yaptığı masraf, 1.889,35 TL tespit edilen gelir ve 8.110,75 TL sözleşmenin haksız feshi nedeniyle 3 yıllık yonca geliri zararı olmak üzere toplam 20.000 TL tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davaya cevap vermemiştir.
Birleşen davada, davacı kiraya veren vekili, müvekkilinin kendisine ait taşınmazları 2009 yılında, bir yıl süre ile davalıya kiraya verdiğini, davalının kira bedeli ile müvekkilinin yaptığı sürme masrafı için toplam 9.260 TL borcu olduğunu, 215 TL nakit ve 300 TL değerince 60 paket yonca verdiğini, bakiye bedelin ödenmediğini belirterek 8.745 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı-karşı davalı kiracı, birleşen davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, asıl davanın kabulü ile, 80.989,00 TL "nin (20.000,00 TL nin dava tarihi 06/07/2010 tarihinden itibaren 60.989,00 TL"nin ıslah tarihi olan 01/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek) yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla müştereken ve müteselsilen alınarak davacı karşı davalıya ödenmesine, birleşen davanın kısmen kabulü ile 2.419,50 TL"nin 10/01/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı-karşı davacıların birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının tüm, asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının da aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Taraflar arasında sözlü kira sözleşmesi düzenlediği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı kiracının, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğradığı gelir kaybının belirlenmesi için mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, mahrum kalınan üç yıllık yonca geliri toplam 20.559 TL olarak hesaplanmıştır. İtiraz üzerine, üretim için gerekli masraflar düşülmek suretiyle net safi yonca geliri 17/11/2014 havale tarihli ek raporda 23.789,70 TL, 06/07/2015 havale tarihli ek raporda 39.554 TL, hükme esas alınan 09/10/2015 havele tarihli ek raporda ise 80.989 TL olarak belirlenmiştir. Bilirkişi raporunda, muhtemel yonca geliri ile masrafların hangi veriler esas alınarak belirlendiği denetime elverişli ve ayrıntılı olarak açıklanmamıştır. Net gelir üzerinden bilimsel yöntemle yapılacak değerlendirmede ürün için elde edilecek ortalama verim, üretim gideri ve toptan satış fiyatına ilişkin olarak o yerdeki Tarım Müdürlüğü ve diğer resmi kurumların verilerinin esas alınması gerekmektedir. Bu durumda, mahkemece; önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan, resmi kurumlardan alınacak ortalama satış fiyatı ve masrafa uygun şekilde yeniden bedel tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile denetime elverişle olmayan bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalılar yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalılar için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.480 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.