23. Hukuk Dairesi 2017/572 E. , 2020/4032 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının davacı kooperatifin üyesi olduğunu, üyelik yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine ... 3. İcra Dairesi"nin 2012/4172 esas sayılı icra takibini başlattıklarını, davalının takibe haksız itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, icra takibinin zamanaşımı süresi dolduktan sonra başlatıldığını, davalının davacı kooperatifin A grubu Hacılar kısmının üyesi olduğunu, ödemelerini tamamlayıp dairesini teslim aldığını, Şeker kısmı üyeleri ile yüklenici arasında çıkan uyuşmazlıkların Hacılar kısmı üyelerine yansıtılmaya çalışıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı kooperatifin dava tarihinden geriye 5 yıllık üyelik parasal yükümlülüklerini talep edebileceği, dava önceki tarihlere ilişkin alacakların zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davalının sorumluluğunu belrleyen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
1) Dava, kooperatif aidat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK"nın 297/1-c maddesinde hükmün gerekçe bölümünün, 2. fıkrada ise hükmün sonuç bölümünün kapsayacağı hususlar düzenlenmiştir. Anılan 297/1-c maddesinde, hükmün, iki tarafın iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri de kapsaması gerektiği öngörülmüştür.
HMK"nın 297/2. maddesinde, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu öngörülmüştür. Kararın hüküm fıkrası ile gerekçesi birbirine sıkı sıkıya bağlı olup, arasında çelişki bulunmaması gerekmektedir. Mahkeme kararının gerekçe bölümü ile hüküm sonucunun çelişkili olması, mahkeme kararlarının tereddüt doğurmayacak şekilde açık olması kuralına aykırılık oluşturur.
Mahkemece kararın gerekçe kısmında, davalı tarafın zamanaşımı def’i değerlendirildiğinde, davacı kooperatifin dava tarihinden geriye 5 yıllık üyelik parasal yükümlülüklerini talep edebileceği, daha önceki tarihlere ilişkin alacakların zamanaşımına uğradığı kabul edilmiş olmasına rağmen hüküm kısmına bu gerekçenin yansıtılmayarak bilirkişinin zamanaşımı dikkate alınmadan yapılan hesaplaması esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi, gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturularak HMK"nın 297. maddesine aykırı davranılması doğru olmamış, hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
2) Bozma nedenine göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 03.12. 2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.