Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/8734
Karar No: 2016/2532
Karar Tarihi: 30.09.2016

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2013/8734 Esas 2016/2532 Karar Sayılı İlamı

Özet:


10. Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, uyuşturucu madde kullanmak için bulundurma suçundan mahkum olan sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması nedeniyle mahkumiyetine hükmedildiği belirtilmiştir. Ancak hükümde başvurulacak kanun yolu, mercii, başvuru şekli, süresi ve bu sürenin ne zaman başlayacağının açıkça ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde gösterilmediğinden geçerli bir biçimde kesinleşmediği vurgulanmıştır. Ayrıca, suçun başka bir dava kapsamında işlenip işlenmediği ve sanığın tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında bu suçu işleyip işlemediği gibi konuların belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda açıklandığı üzere, konuya ilişkin olarak Anayasa’nın 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri uyarınca hükümde başvurulacak kanun yolu, mercii, başvuru şekli, süresi ve bu sürenin ne zaman başlayacağının açıkça ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde gösterilmesi gerekmektedir. Ayrıca, konuyla ilgili olarak 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen hususlar da incelenmelidir.
10. Ceza Dairesi         2013/8734 E.  ,  2016/2532 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : . Sulh Ceza Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet


    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    Anayasa’nın 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri uyarınca, hükümde başvurulacak kanun yolu, mercii, başvuru şekli, süresi ve bu sürenin ne zaman başlayacağının açıkça ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde gösterilmesi gerekmekte olup, 17.01.2013 tarihli hükümde başvurulacak mercii ve başvuru şekli açıkça gösterilmediği anlaşıldığından; bu hükmün geçerli bir biçimde kesinleşmediği, buna bağlı olarak sanık hakkında daha sonradan verilen 12.03.2013 tarihli temyiz talebinin reddine ilişkin kararın hukuki geçerliliğinin bulunmadığı ve sanığın 14.02.2013 havale tarihli temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilerek inceleme yapılmıştır.
    Mevcut belge ve deliller, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasının olaya tatbik kabiliyeti bulunup bulunmadığının tesbiti açısından yeterli görülmediğinden, öncelikle, sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
    a) Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde,
    b) Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulandıktan sonra, yükümlülüklerini ihlal ettiği iddia edilen sanık hakkında, 6545 sayılı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrası uyarınca, yargılamaya devam olunarak, suç tarihi itibarıyla, TCK"nın 191. maddesi çerçevesinde bir karar verilmesinde,
    Zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 30.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi