Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/7887 Esas 2016/2717 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7887
Karar No: 2016/2717
Karar Tarihi: 22.04.2016

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/7887 Esas 2016/2717 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan TCK'nın 268/1 maddesi delaletiyle 267/1, 53, 58. maddeleri uyarınca mahkumiyetine hükmetti. Ancak, gerekçeli karar başlığında suç adının yanlış yazılması, sanığın etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması ve Anayasa Mahkemesi'nin bir iptal kararının göz ardı edilmesi nedeniyle hüküm bozuldu. Kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- TCK'nın 268/1 maddesi: \"Kimliğin kullanılması suçu\"
- TCK'nın 267/1 maddesi: \"Kimlik bilgilerinin güvenliği\"
- TCK'nın 53. maddesi: \"Takdiri indirim nedenleri\"
- TCK'nın 58. maddesi: \"İyi hal indirimi\"

16. Ceza Dairesi 2015/7887 E. , 2016/2717 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma
Hüküm : TCK"nın 268/1 maddesi delaletiyle 267/1, 53, 58. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi ancak;
1- Gerekçeli karar başlığında suç adının “Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma” yerine “İftira” olarak yazılması,
2- Uyuşturucu kullanma suçunu işlediği iddiasıyla hakkında yapılan soruşturma sırasında şikayetçinin kimlik bilgilerini kullanan sanığın, 28.08.2012 tarihli tutanaktan görüleceği üzere şikayetçi hakkında soruşturma başlatılmadan önce gerçek kimliğini açıkladığı anlaşılmakla TCK"nın 269/1. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin sanık hakkında uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
3- Kabul ve uygulamaya göre de;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 22.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.