16. Ceza Dairesi Esas No: 2016/346 Karar No: 2016/2701 Karar Tarihi: 28.04.2016
Muhafaza görevini kötüye kullanma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/346 Esas 2016/2701 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Ceza Mahkemesi, muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan sanığı TCK'nın 289/1, 62, 50/1-a, 52. maddeleri uyarınca suçlu bulup mahkum etmiştir. Ancak mahkeme dosyayı denetime imkan sağlamayacak şekilde düzenlemiş ve eksik araştırma sonucunda hüküm kurmuştur. Sanığın, hapse girmesinin gerektiği yerde adli para cezasına çarptırılması da yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeden gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, adli para cezası ödenmediği takdirde infaz aşamasında resen uygulama yapılması gerektiği kanun maddeleri gözetilmeden hüküm kurulmuştur. Bu sebeplerden dolayı mahkemenin kararı, kanuna aykırı bulunmuş ve bozulmuştur. Kanun maddeleri: TCK'nın 289/1, 62, 50/1-a, 52. maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2016/346 E. , 2016/2701 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi Suç : Muhafaza görevini kötüye kullanma Hüküm : TCK"nın 289/1, 62, 50/1-a, 52. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-İcra takip dosyasının denetime imkan sağlayacak şekilde aslının veya onaylı suretinin dosya içerisine alınması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Kabul ve uygulamaya göre de; a-Haczedilerek yediemin sıfatıyla kendisine teslim edilen malların bir kısmının, işlem yapılması için gelindiğinde, adreste bulunmaması suretiyle atılı suçu işlediği iddia olunan sanığın, eyleminin TCK"nın 289/3. maddesi kapsamında olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, b-Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanığa fazla ceza tayini, c-Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında hüküm fıkrasında TCK"nın 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 28.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.