16. Ceza Dairesi Esas No: 2015/5174 Karar No: 2016/2693 Karar Tarihi: 28.04.2016
Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/5174 Esas 2016/2693 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçundan mahkumiyetine karar verildi. Hazine vekilinin temyiz talebi reddedildi. Sanıklar hakkında belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma kararı verilmedi ancak hapis cezasının infaz aşamasında bunun gözetilmesi mümkün görüldüğü belirtildi. Temyiz itirazlarının reddedildiği ancak Hazine'nin davaya katılması kararının hukuki değerden yoksun olduğu ve infaz aşamasında uyulacak yasal düzenlemelerin dile getirilmediği için kararın bozulmasına ve düzeltilerek onaylanmasına karar verildi. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 282/1, 62, 52 ve 55. maddeleri yer almaktadır.
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-Hazine vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde; Sanıklara atılı suçla korunan hukuki yarar nazara alındığında suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen ve bu nedenle de davaya katılma hakkı bulunmayan Hazinenin davaya katılmasına ilişkin verilen karar hukuki değerden yoksun olup hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, Hazine vekilinin temyiz talebinin anılan Kanunun 317. maddesi gereğince REDDİNE, 2-Sanıklar müdafii ile katılan ... ..vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde ise; Sanıklar hakkında TCK"nın 53. maddesi uyarınca belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmemiş ise de; hapis cezasının kanuni sonucu olan bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin ve sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; a-Suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen ve bu nedenle de davaya katılma hakkı bulunmayan Hazinenin davaya katılmasına karar verilerek lehine vekalet ücretine hükmolunması, b-Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında hüküm fıkrasında TCK"nın 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK’nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasındaki vekalet ücreti tayinine ilişkin bendin ve "ödenmeyen adli para cezasının da hapse çevrileceğinin ihtarına" ibaresinin karardan çıkartılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.