16. Ceza Dairesi Esas No: 2015/8237 Karar No: 2016/2690 Karar Tarihi: 15.04.2016
Muhafaza görevini kötüye kullanma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/8237 Esas 2016/2690 Karar Sayılı İlamı
Özet:
16. Ceza Dairesi tarafından verilen kararda bir kişinin muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan adli para cezasına çarptırıldığı belirtilmektedir. Ancak, sanığın eyleminin TCK'nın 155/2 maddesinde yazılı suçu oluşturup oluşturmayacağı konusunda eksik araştırma yapıldığına dikkat çekilmiştir. Ayrıca, hüküm fıkrasında TCK'nın 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması gerektiği vurgulanarak karar BOZULMASINA karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak da TCK'nın 289/1, 52/2, 50/1a, 52/4 maddelerinden bahsedilmiştir.
16. Ceza Dairesi 2015/8237 E. , 2016/2690 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Muhafaza görevini kötüye kullanma Hüküm : TCK"nın 289/1, 52/2, 50/1a, 52/4. uyarınca adli para cezası Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1- Haciz konusu eşyaların sanığa teslim edildiğine dair bir belge bulunmamasına karşın, hacizli malların satış mahalline getirilmesine dair muhtıranın, kolluk tahkikatına göre bu işletmenin müdürü olduğu tespit edilen ...... adlı kişiye gönderilmesine, sanığın da bu işletmenin ortağı olduğunu ve söz konusu malların depoya getirildiğini kabul etmesine ve mahcuzların yediemin deposunda olmadığına dair bir itirazın varit olmamasına, ayrıca infaz memuru ...."ün imzasını taşıyan 02.12.2009 tarihli "Teslim Zabıt Varakası" başlıklı belgede mahcuz malların katılan tarafında bulunan ... adlı kişiye teslim edildiğinin yazılı olmasına göre, .... ve mahcuz malları yediemin deposuna getiren icra dairesi personelinin kimliği tespit edilip tanık sıfatıyla ifadelerine başvurulduktan sonra sanığın eyleminin TCK"nın 155/2 maddesinde yazılı suçu oluşturup oluşturmayacağı da değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Kabul ve uygulamaya göre; Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında hüküm fıkrasında TCK"nın 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 15.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.