Esas No: 2021/17901
Karar No: 2022/10371
Karar Tarihi: 30.06.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/17901 Esas 2022/10371 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararında, sanık hakkında nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından dolayı mahkumiyet kararı verildiği ancak emanette kayıtlı suç eşyaları hakkında herhangi bir karar verilmediği belirtiliyor. Bu nedenle, Bozüyük Adli Emaneti'nde kayıtlı olan belirli eşyaların sanığa iadesine karar verilmiştir. Karar, müstakil olarak verilmiş bir iade kararı olduğundan, kanun yolu olarak istinaf mahkemesine başvurulması gerektiği belirtilerek, sanığın temyiz istemi reddedilmiştir.
Kanun maddeleri olarak, 20.07.2016'dan önce müstakil olarak verilen kararlar için 5219 sayılı Kanun ile değişik 1086 sayılı HMUK'un 427. maddesi uyarınca kesinlik sınırına göre kararın kesin olup olmadığının belirleneceği, 20.07.2016 ve sonrasında müstakil olarak verilen kararlar için ise 5271 sayılı CMK'nın 256 ve 258. maddeleri uyarınca istinaf kanun yoluna tabi olduğu belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme
HÜKÜMLER : Bozüyük Adli Emanetinin 2010/412 sırasında kayıtlı eşyaların sanık ...'e iadesine
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık ...’ün temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşılmakla tebliğnamedeki temyiz isteminin reddini isteyen düşünceye iştirak olunmamıştır.
Müstakil olarak verilen iade kararının tabi olduğu kanun yolu ön sorun olarak değerlendirilmiştir.
Sanık ... hakkında “nitelikli hırsızlık ve mala zarar verme” suçlarından açılan kamu davasıyla ilgili olarak 27.06.2013 tarihinde mahkumiyet kararı verildiği, ancak emanette kayıtlı suç eşyası hakkında herhangi bir karar verilmediği anlaşıldığından, Bozüyük Adli Emanetinin 2010/412 sırasında kayıtlı 7 adet fiş çıktısı, 1 adet akaryakıt kartının ve 1 adet telefonun karar kesinleştiğinde sanık ...'e İADESİNE, karar verilmiş ve bu karar sanık tarafından verilen 16.01.2017 tarihli dilekçeyle temyiz edilmiştir.
Müsadere, bir güvenlik tedbiridir. Müsadere kararları, kural olarak asıl hükmün tabi olduğu kanun yoluna tabidir. Dosya arasında bulunan bir belge veya materyalin delil olarak saklanması hususunda da müstakil müsadere veya iade kurumuna ilişkin hükümlerin kıyasen uygulanması gerekir. Müstakil müsadere veya iade kararlarına gelince;
Karar tarihi itibariyle ikili bir ayırım yapmak gerekir.
1- Bölge Adliye Mahkemeleri faaliyete geçmeden önce müstakil olarak verilen müsadere (veya iade) kararları yönünden 04.06.1936 gün ve 12-14 sayılı Yargıtay İçtihadı birleştirme kararı uyarınca karar tarihindeki miktara ve 5219 sayılı Kanun ile değişik 1086 sayılı HMUK'un 427. maddesinde belirtilen kesinlik sınırına göre kararın kesin olup olmadığı belirlenecektir. Buna göre, 20.07.2016’dan önce müstakil olarak verilen ve kesin olmayan kararlar temyiz kanun yoluna tabi olacaktır.
2- 20.07.2016 ve sonrasında müstakil olarak verilen müsadere (veya iade) kararları, 5271 sayılı CMK’nın 256 ve 258. maddeleri uyarınca, istinaf kanun yoluna tabidir.
Açıklanan nedenlerle;
5271 sayılı CMK'nın 256 (1) ve 258. maddeleri uyarınca verilen 28/02/2017 tarihli iadeye dair ek kararın istinaf kanun yoluna tabi olduğunun anlaşılması karşısında; sanığın temyiz isteminin aynı kanunun 298. maddesi uyarınca REDDİNE, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasası’nın 264 (1). maddesi uyarınca, sanık yönünden yasa yoluna başvuruda mercide yanılma, haklarını ortadan kaldırmayacağından, aynı maddenin 2. fıkrasına göre itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye iletilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine, 30/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.