23. Hukuk Dairesi 2017/563 E. , 2020/4030 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı kooperatifin tasfiye halinde olduğunu, dava dışı konut tahsis edilmeyen ortağın açtığı tazminat davası nedeniyle ödenmesi gereken borcun temini için ortaklara tasfiye memuru kararıyla ödeme yükümü getirildiğini, davalı ortağın payına düşen ödemenin tahsili amacıyla icra takibi yapıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini öne sürerek itirazın iptali ile asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı talep etmiştir.
Davalı vekili, davalının borçtan sorumlu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı ...’nın 15/02/1995 tarih ve 6555 yevmiye no.lu ihtarname ile üyelikten ihraç edildiğinin tebliğ edildiği, ihraç kararının kesinleştiği, davalıdan talep edilen alacağın davalı ihraç edilmeden önceki döneme ait işlemlerden kaynaklandığının ispat edilememesi nedeni ile söz konusu alacağın davalıdan talep edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Tasfiye sürecine girmiş bir kooperatifin üyeliğinden istifa eden ortak, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 81/2. ve anasözleşmenin 85/son madde hükümleri uyarınca, konutunu istifa nedeniyle geri verme yükümlülüğünde değil ise de, daha sonra oluşabilecek tasfiye masraflarından sorumlu olduğu gibi, esasen istifadan önce doğan tasfiye giderlerinden de zaten sorumludur. Ancak, kooperatif ortağından parasal taleplerde bulunulabilmesi için, bu yönde alınmış bir genel kurul kararı bulunması gerekir.
Somut olayda, genel kurul kararı almayan ve borçları varlığından fazla olan kooperatifin tasfiye memurunun 6335 sayılı Kanunun geçici 7/6-b maddesi uyarınca işlem yaparak, durumu derhal alacaklılara bildirmesi ve 3 ay içerisinde iflas için mahkemeye müracaat etmemeleri halinde kaydın silineceğini ihtar etmesi gerekirken, alacak ihdas ederek
ortaklardan talep etmesi doğru değildir. Davanın işbu gerekçelerle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle reddi doğru olmamış ise de, karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, HUMKnın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek ve düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) no.lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen gerekçesi DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.12. 2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.