16. Ceza Dairesi 2015/3958 E. , 2016/2667 K.
"İçtihat Metni"
TALEP :
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.04.2015 tarih ve 2015/3958 sayılı yazısı ile,
İftira suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 267/1, 269/2, 62/1, 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince iki kez 2.000 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 15.05.2014 tarihli ve 2013/59 Esas, 2014/42 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanık ..."ın, ...İlçe Jandarma Komutanlığına başvurarak müştekiler ...ve ..."ın kendisine karşı gasp, darp ve hakaret eylemlerinde bulunduklarını beyan ederek, müştekiler hakkında haksız olarak soruşturma yapılmasına neden olma şeklindeki eylemi hakkında, zincirleme suç hükümleri uygulanarak 5237 sayılı Kanunun 43. maddesine göre verilecek cezadan artırım yapılması gerekirken, her müşteki için ayrı eylem kabul edilerek, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 23.03.2015 gün ve 94660652-105-44-2563-2015-6479/20126 sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunmuştur.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I- Olay:
Sanığın, ... İlçe Jandarma Komutanlığına ihbarda bulunarak müştekiler ... ve ..."ın kendisinden alacaklı olduklarını bu nedenle olay günü gasp, darp ve hakaret eylemlerinde bulunduklarını beyan ederek şikayetçi olduğu, müştekilerden ..."ın şüpheli olarak beyanının alındığı, bir gün sonra ise sanığın böyle bir olayın olmadığını, mağdurlara iftira attığını beyan etmesi üzerine sanık hakkında iftira suçundan dolayı dava açılarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 267/1, 269/2, 62/1, 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince iki kez 2.000 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.
II- Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı:
Dosya kapsamına göre, sanık ..."ın, ... İlçe Jandarma Komutanlığına başvurarak müştekiler ... ve..."ın kendisine karşı gasp, darp ve hakaret eylemlerinde bulunduklarını beyan ederek, müştekiler hakkında haksız olarak soruşturma yapılmasına neden olma şeklindeki eylemi hakkında, zincirleme suç hükümleri uygulanarak 5237 sayılı Kanunun 43. maddesine göre verilecek cezadan artırım yapılması gerekirken, her bir müşteki için ayrı eylem kabul edilerek, iki kez yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi bozma isteminin konusunu oluşturmaktadır.
III- Hukuksal Değerlendirme:
Sanığın kolluğa yaptığı başvuru ile mağdurlar hakkında suç isnadında bulunarak iftira suçunu birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlediğinin anlaşılması karşısında aynı neviden fikri içtima hükümleri gereğince bir cezaya hükmedilip TCK"nın 43/2. maddesi yollamasıyla anılan Kanunun 43/1. maddesi gereğince artırılması ile yetinilmesi gerektiği düşüncesi ile kanun yararına bozma talebinde bulunulmuş ve bu husus kabule göre de uygun ise de; iftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği, somut olayda; dosya içerisinde mevcut mağdurlara ait soruşturma ve kovuşturmadaki beyanlar, sanığa ait doktor raporu ve sanığın savunması karşısında, sanığın iddialarının bir kısım maddi vakıalara dayandığı ve eyleminin suç işlemediğini bildiği kimselere suç atmak biçiminde olmayıp anayasal şikayet ve ihbar hakkını kullanma niteliğinde bulunduğu tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, yasal unsurları itibariyle oluşmayan iftira suçundan sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesinde hukuka uygunluk bulunmamakta ise de, bu yönde bozma talep edilmediğinden, kanun yararına bozma yoluna gidilip gidilmeyeceği hususunda Adalet Bakanlığına ihbarda bulunulmasını teminen dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdine karar vermek gerekmiştir.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda belirtilen nedenlerle beraat kararı verilmesi yönünden kanun yararına bozma yoluna gidilip gidilmeyeceğinin takdirinden sonra gönderilmesinin temini için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.