Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava konusu taşınmazın, geldisi olan Kurtuluş Mahallesi 172 ada 13 parselin ifrazı sonucu 172 ada 20, 21 ve 22 parsellere gittiği, davacı vekili tarafından Yenişehir Asliye Hukuk Mahkemesi"ne 26.08.2011 tarihinde açılan davada, 172 ada 13 parsel sayılı taşınmazın bir kısmına davalı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yol yapılmak suretiyle kamulaştırmasız el atıldığından, bedelinin tahsili istendiği; mahkemece verilen 01.11.2012 tarih, 2012/266-2012/364 sayılı karar ile davanın kısmen kabul edilerek 103.305,20 TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, 172 ada 21 (13 numaralı parselin ifrazı ile ortaya çıkan) parselin tamamının (fen bilirkişisi raporunda sarı renk ile gösterilen 2727 m²"lik kısmının) iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verildiği; bu kararın Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 10.04.2013 tarih, 2013/1736-2013/6798 sayılı ilamıyla "Davalı idarece el atılan ve bedeline hükmedilen dava konusu 172 ada 21 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 2.727,17 m² olduğu halde hüküm fıkrasına sehven 2727 m² olarak yazılması ve davanın reddedilen kısmı üzerinden davacı aleyhine fazla vekalet ücretine hükmedilmesi" yönlerinden düzeltilerek onandığı ve hükmün kesinleştiği anlaşılmaktadır. Eldeki davada ise, davacı vekili dava ve ıslah dilekçesinde; davacının maliki olduğu 2.727,17 m² yüzölçümündeki 172 ada 21 parsel sayılı taşınmaza davalı tarafından karayolu yapılmak suretiyle el atıldığını belirterek 130.249,64 TL tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinden; hakkındaki hüküm kesinleşen 172 ada 13 parsel sayılı taşınmazın fiilen el atılan bölümü ile ifraz sonucu oluşan dava konusu 172 ada 21 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümlerinin aynı olduğu ve dosyada mevcut krokilere göre aynı bölümlere isabet ettiği, iş bu davanın mükerrer olarak açıldığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 303. maddesinde (1086 sayılı HUMK"nun 237. maddesinde) bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerektiği, bir hükmün, davada veya karşılık davada ileri sürülen taleplerden, sadece hükme bağlanmış olanlar hakkında kesin hüküm teşkil edeceği hükme bağlandığından; tarafları, dava sebebi ve talep sonucu aynı olan Yenişehir Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/266- 2012/364 sayılı dosyasında verilen 01.11.2012 tarihli ve kesinleşen hükmün bu dava açısından kesin hüküm oluşturacağı gözetilerek, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi yerine işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.