Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/3272 Esas 2018/8812 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3272
Karar No: 2018/8812
Karar Tarihi: 02.11.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/3272 Esas 2018/8812 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/3272 E.  ,  2018/8812 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    No : 2016/391-2018/70

    Dava hak sahibi konumunda yer alan davacıya bağlanan ölüm aylıklarının 5510 sayılı Kanun hükümleri gereğince kesilmesi yönündeki davalı kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece bozmadan sonra yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Hakkında 05.08.2009 tarihinde boşanma kararı verilen davacıya, hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davalı kurumca kesilerek, yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuku işlemi tesis edildiği anlaşılmaktadır.
    506, 1479, 2925, 2926, 5434 sayılı Kanunlarda yer almamakla birlikte ilk kez 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “Gelir ve aylık bağlanmayacak haller” başlığını taşıyan 56. maddesinin ikinci (son) fıkrasında düzenlenen davanın yasal dayanağı niteliğindeki norm 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiş, fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96"ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Öncelikle belirtilmelidir ki, inceleme konusu hükmün Anayasa"ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle yapılan başvurunun, Anayasa Mahkemesi"nin 15.12.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 28.04.2011 gün ve 2009/86 Esas – 2011/70 Karar sayılı kararı ile reddedildiği, dolayısıyla iptal edilmeyen fıkranın yürürlükte olduğu belirgindir.
    İnceleme konusu davaya ilişkin olarak; davacı hakkında hazırlanan kurum denetmen raporu, davalının eski eşiyle 2007-2011 yıllarında aynı adreste ikamet ettikleri ve 2011 yılından sonra ortak hareket ederek adreslerini başka bir ikamete nakletmeleri, davacının bir dönem oturduğu apartmanın kapıcısının mahkemedeki, kapıcının kayınvalidesinin kurum denetmenine verdiği ifadeler ve bozma ilamından sonra eklenen kayıtlar bir arada değerlendirildiğinde, davacıyla boşandığı eşinin eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun gerçekleşmesi sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.