20. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/8781 Karar No: 2017/10842
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/8781 Esas 2017/10842 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2017/8781 E. , 2017/10842 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 3402 sayılı Kadastro Kanununun geçici 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında çekişmeli... ili ...ilçesi .../... mahallesi 304 ada 47 parsel, 4.532,61 m2 yüzölçümüyle ve tarla vasfı ile davalı... ve dava dışı ... adına tespit edilmiştir.Davacı Hazine; taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden ve çalılık taşlık durumda olduğu iddasıyla, davalılar adına yapılan tespitin iptali ile Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.Mahkemece, davalı parselin 20-30 yıldır kullanılmadığı ve zilyetliğin iradi olarak terk edilmiş olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli 304 ada 47 nolu parselin kadastro tespitinin iptali ile taşlık-kayalık vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1956 yılında tapulama çalışması yapılmış ve davalı parsel tapulama dışı bırakılmıştır. 1988 yılında ise 6831 sayılı Kanun gereğince orman kadastrosu ve aynı kanunun 2/B maddesi uygulama çalışmaları yapılmış ve davalı parsel orman sınırları dışında bırakılarak kesinleşmiştir.Kural olarak; davacı sıfatı (aktif husumet ehliyeti) hakkın malikine, davalı sıfatı (pasif husumet ehliyeti) ise o hakka uymakla yükümlü olan kişiye aittir. Kadastro tespitine itiraza ilişkin davalarda davalı sıfatı taşınmazın kadastro tutanağında yazılı tespit maliki olan kişiye aittir. Husumet konusu, davanın her safhasında ortaya atılabilir ve mahkemece de doğrudan doğruya (re"sen) karşı tarafın, bu yollu bir savunmasının yapılmasına, rızası olup olmadığına bakılmaksızın incelenerek göz önünde tutulur.Temyize konu eldeki dava Hazine tarafından çekişmeli 304 ada 47 sayılı parselin askı ilan süresinde açılan kadastro tespitine itiraz davası olup, yapılan incelemede taşınmazın davalılardan... ile dava dışı ... adına tespit edildiği ve Dairenin iade kararı sonrası dosyaya getirtilen nüfus kayıt örneklerinden tespit maliki ...’ün sağ olduğu ve diğer davalı ... ile aralarında herhangi bir bağın bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkemece öncelikle tespit maliklerinden ...’ün davaya katılımı sağlanarak göstereceği deliller toplanıp yapılacak araştırma ve ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi ve tespit maliki konumunda olmayan ... hakkında açılan davanın ise yukarda açıklandığı üzere pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş ve hükmün bozulmasını gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarda açıklanan gerekçelerle davalı... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 20/12/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.