15. Hukuk Dairesi 2016/3779 E. , 2018/463 K.
"İçtihat Metni"....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan; iş bedelinin tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı ,icra inkar tazminatı istemlerine ilişkin olup mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara,kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre, davalı şirkete yönelik temyiz itirazları ile davacının diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekili, davalı ...’ın sahibi olduğu düğün ve organizasyon mekanı içinde hidrolik sistem ile açılan bir bölmenin yapımı konusunda davalılarla müvekkili arasında anlaşma yapıldığını, davalı şirketin kurulan sistemin demir işçiliğini davacıya verdiğini, montaj işlemi yapılıp işin tamamlanmasına rağmen, davalı ...’un yaptığı 1.000,00 TL ödeme dışında davalıların müvekkiline iş bedelini ödemediklerini, faturaya dayalı olarak başlattığı icra takibine haksız itiraz edildiğini belirterek itirazin iptâlini, takibin devamını ve icra inkâr tazminatına hükmolunmasını istemiştir.
Davalılar akdî ilişkiyi reddederek husumet itirazında bulunmuşlardır. Mahkemece HMK"nın 200. maddesi gereğince taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığından akdî ilişkinin kanıtlanamadığı, yemin deliline de dayanılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacının yanlar arasında kurulduğunu ileri sürdüğü akdî ilişki, TBK"nın 470. maddesi hükmü gereğince, bir "Eser" sözleşmesi niteliğindedir. Kural olarak ve HMK"nın 200 ve izleyen maddeleri hükümleri uyarınca yanlar arasındaki akdî ilişkinin kurulmuş
....
olduğunu davacı, yasal ve yazılı delillerle kanıtlamakla ödevlidir. Karşı tarafın açık onayı bulunmadıkça ve aynı Kanun"un 202. maddesi gereğince "yazılı delil başlangıcı" niteliğinde bir belgeye dayanılmış olmadıkça akdî ilişkinin kurulmuş olduğunu tanık delili ile kanıtlayamaz. O halde; mahkemece, yanlar arasında akdî ilişki kurulup kurulmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamakla birlikte, davacı akdî ilişkinin isbatı yönünden diğer delillerin yanında davalıların ticari defter ve kayıtlarına da dayanmış, davalı ... tarafından ödeme yapıldığını da iddia etmiştir. Davalı şirketin ticari kayıtlarında aleyhine bir kayda rastlanmamış ise de davalı ..."ın ticari defterleri de delil olarak gösterilmiş olup; bu davalı defterlerinin başka bir mahkemenin dosyasında olduğunu belirterek incelenmesini istediği halde, incelenmediği ve bu şekilde gösterilen tüm deliller toplanmadan karar verildiğinden, davalı ..."ın ticari defterleri getirtilerek, ya da bulunduğu mahkeme dosyasında bilirkişiye incelettirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken davalının tüm delilleri toplanmadan yemin teklifi hatırlatılarak eksik incelemeyle karar verilmesi doğru olmamış, hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının davalı şirkete yönelik temyiz itirazları ile sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle: hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 08.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
....