Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1736
Karar No: 2020/1649
Karar Tarihi: 18.02.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1736 Esas 2020/1649 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı İdare, davalıların sürücü ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı bulundukları aracın müvekkili İdareye ait olan araca çarptığını, davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu ileri sürerek, bakiye hasar bedelini ve diğer masrafları da talep etmiş, davalı sigortacı müdahil olmuştur. Mahkeme, davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğunu belirleyerek davanın kısmen kabulüne karar vermiş ve bakiye hasar bedeli ile tespit ve kurtarıcı masrafını davalılardan tahsil etmiştir. Ancak Yargıtay, tespit masrafının kabul edilip edilmediği hususuna gerekçede yer verilmediği ve yargılama giderleri içerisinde tespit masrafının yer alıp almadığının belirlenmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 1086 Sayılı HUMK'nun 388 ve 389. maddeleri
- 6100 Sayılı HMK'nun 297/1-2 maddeleri
17. Hukuk Dairesi         2018/1736 E.  ,  2020/1649 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalıların sürücü ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı bulundukları aracın, müvekkili İdareye ait olan araca çarptığını, davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, davalı ... tarafından % 50 oranında kusur tespiti ile kısmi ödemede bulunulduğunu, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/274 E sayılı dosyasında tespit yaptırıldığını belirterek, 9.00 TL posta masrafı ile 7.402,85 TL bakiye hasar bedelinin kaza tarihinden itibaren, 858,05 TL tespit masrafının tespit tarihinden itibaren, 826,00 TL kurtarıcı masrafının ise 20.09.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, davacı İdareye, dava konusu kaza nedeniyle expertiz raporu ile belirlenen 7.390,00 TL ödeme yapıldığını, kusur, hasar bedeli ve faiz başlangıç tarihine itiraz ettiklerini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ..., kusuru kabul etmediğini, talep edilen miktarların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma toplanan deliller ve bozma ilamına göre davalı sürücünün % 100 oranında kusurlu olduğu belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile 8.237,85 TL"nin davalı ... ile davalı ... (Poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere)"den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bu miktarın 7.402,85 TL"sine kaza tarihi olan 14/09/2012, 826,00 TL"sine sarf tarihi olan 20/09/2012, 9,00 TL"sine 11/07/2014"ten itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazası sonucu davacı İdare aracında meydana gelen bakiye hasar bedeli, tespit ve diğer masraflardan oluşan maddi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
    1086 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir. Yine, HUMK.nun 388/3. maddesi gereğince (HMK. 297/c) hükmün gerekçesinde tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin gösterilmesi gerekir.
    Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiği T.C. Anayasasının 141/3. maddesinde de açıkça belirtilmiştir.
    Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
    Zira, tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri, davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini bilmeleri gerekir.
    Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
    Dairemizin 17.04.2017 tarihli 2016/10075E-2017/4087K sayılı ilamı ile davacının talepleri arasında yer alan tespit dosyası masrafının, resen gözönüne alınacak yargılama giderleri içerisinde yer alıp almadığının anlaşılamadığı, tespit masrafının kabul edilip edilmediği hususuna gerekçede de yer verilmediği görülmekle, talep edilen tespit giderlerinin yargılama giderine dahil edilmek suretiyle davanın kabulüne ve buna göre yargılama giderleri ile ücreti vekalete karar verilmesi gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulmasına karar verildiği belirtilmiş , davacının hasar bedeli,kurtarıcı araç bedeli ve posta masrafı taleplerinin toplamı olan 8.237,85TL"ye hükmedilerek davanın kabulüne hükmedilmişse de bozma kararında belirtilen davacının talebi üzere tespit masrafının kabul edilip edilmediği hususuna gerekçede yer verilmediği gibi yargılama giderleri içerisinde tespit masrafının yer alıp almadığı belirlenmemiş olduğundan bozmanın gereğinin yerine getirilmemesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 18/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi