
Esas No: 2018/1929
Karar No: 2018/6549
Karar Tarihi: 11.06.2018
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/1929 Esas 2018/6549 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeni ile tazminat
Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 47.206,31 TL maddi, 300.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli karar başlığında "koruma tedbirleri nedeniyle tazminat" yerine "yakalama veya tutuklama sonrası kyo veya beraat kararı verilmesi halinde tazminat", "suç, suç tarihi, suç yeri" ibaresine yer verilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı, "24/08/2015" olan dava tarihinin gösterilmemesi mahallinde ilavesi mümkün yazım eksikliği olarak kabul edilmiştir.
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; davalı vekili ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davacı ile ilgili tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde, infaz tarihleri ile infazı yapılan tutuklama müzekkeresi suç bilgisinin ilgili ceza infaz kurumundan sorulması suretiyle infaz edilen sürenin tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre ;
1- Davacının, hakkında koruma tedbiri uygulanan dönemde maaşından yapılan eksik ödemelere dair faizlerin, Oyak üyesi olan davacının nema kaybının, noter ödemelerinin, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına ödenen tayın bedeli ve faizi ile kovuşturma sürecinde yapılan konaklama ve yol masraflarının maddi tazminat kapsamına dahil edilemeyeceğinin dikkate alınmaması,
2-29/05/1957 tarih ve 4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, ait olduğu davada hüküm altına alınması gereken vekalet ücreti, yargılama giderleri kapsamında olup bu hak asıl davadan bağımsız olarak dava konusu yapılamayacağından ceza davasında ödenmeyen vekalet ücretinin, maddi tazminat kapsamına dahil edilemeyeceği ancak, beraat kararı ile birlikte ödenen veya ödenmesi gereken miktardan daha fazla vekalet ücreti ödenmesi halinde, fazlaya ilişkin bu bedelin davacıya maddi tazminat kapsamında ödenmesi gerektiği, böyle bir durumda da avukata ödenen paranın serbest meslek makbuzu veya geçerli bir belge ile ispatlanıp, ödemenin hüküm tarihinden önce yapılması gerektiği, buna göre somut olay incelendiğinde; dosya içeriğinde 30/07/2015 tarih ve 20.000,00 TL bedelli avukatlık ücretine dair ödeme makbuzu olduğu ancak bu ödeme makbuzuna dair beraat karar tarihinden önce düzenlenmiş ve anılan ceza dava dosyasına ilişkin olduğunu ortaya koyan serbest meslek makbuzu olmadığı anlaşılmakla ödeme makbuzuna konu miktarın maddi tazminat olarak verilmesi,
3- Kabul edilen maddi ve manevi tazminat miktarının toplamı üzerinden davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, maddi ve manevi tazminat miktarları için ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi,
4- Davacı tarafça dava dilekçesinde hükmolunacak tazminata tutuklama tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebinde bulunulması karşısında, davacı hakkında iki farklı dönemde tutuklama koruma tedbiri uygulandığı dikkate alınarak, her bir tutuklama dönemi için ayrı ayrı tazminat miktarları belirlenip, belirlenen her bir tazminat miktarına ilişkin olduğu tutuklama tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, isteme uygun olarak, BOZULMASINA, 11/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.