19. Hukuk Dairesi 2015/6088 E. , 2015/14024 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketle anlaşarak tonu 175,00 TL"den 100 ton odun aldığını ve davalı tarafa 2 adet çek verdiğini, davalının odun sezonu geçtikten sonra müvekkiline 85 ton odun gönderdiğini, ancak 15 ton odunu ise vermediğini ileri sürerek, 15 ton odunun değeri olan 4.500,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında 100 ton odun teslimine ilişkin bir anlaşmanın bulunmadığını, davacıya dönem dönem istenilen miktarda odun gönderildiğini ve tesliminde de faturaların düzenlendiğini, müvekkilinin ticari defterlerinde 100 tonluk mal teslimini içerir bir anlaşmanın yer almadığını, davacı tarafça verilen çeklerin üzerinde teslim alındığına dair atılan imzanın şirket yetkililerine ait olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, 100 ton odun bedeli olarak verilen çeklerin teslim alındığının davalı şirket kaşesi ve ticaret ünvanı yazılarak imzalandığı, çeklerin şirkete verildiğinin sabit olduğu, irsaliyelerde bir kısım odunların davacıya verildiğinin belli olduğu, bunun yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğundan tanık dinlenmesinin mümkün olduğu, tanık beyanlarından davacı ile davalı arasında 100 ton odun karşılığında sözleşme yapıldığı ve 14.210 kg odunun teslim edilmediğinin sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacak istemine ilişkin olup, 6100 sayılı HMK"nun 137/2 ve 139. maddeleri dikkate alındığında, mahkemece; 30.07.2012 tarihli tensip tutanağı ile duruşmasız ön inceleme yapılmasına karar verilerek tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Dilekçeler aşamasının tamamlanmasını takiben ön inceleme tutanağı düzenlenmediği gibi, tarafların iddiası ve savunması da tespit edilmeden; belirli bir gün tayin edilerek tahkikat duruşmasına geçilerek esas hakkında karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, usul hukukumuzda ilk derece yargılamasının beş temel aşamadan oluşmasını öngörmüştür. Bunlar sırası ile, dilekçelerin karşılıklı verilmesi, ön inceleme, tahkikat, sözlü yargılama ve hükümdür. Bu aşamalar içinde yeni olan ise ön inceleme aşamasıdır. Yargılamanın gereksiz yere uzamasının engellenmesi,
mahkemenin ve tarafların yargılamada gereken hazırlığı davanın başında yapmasının sağlanması bakımından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile, dilekçelerin verilmesinden sonra ve tahkikat aşamasından önce gelmek üzere""ön inceleme"" adıyla yeni bir yargılama aşaması kabul edilmiştir.
6100 sayılı HMK"nun 137. maddesinde, ön incelemenin kapsamı, HMK 138. maddesinde ön inceleme aşamasında dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazlar hakkında verilecek kararlar, HMK 139. maddesinde ön inceleme duruşmasına davet, HMK 140. maddesinde ise yapılması zorunlu olan ön inceleme duruşması düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK"nun ön incelemenin kapsamı başlıklı 137. maddesinde "" dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılacağı, 138. madde dikkate alınarak hakimin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar vereceği dava şartları ve ilk itirazlar hakkında gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebileceği, ön inceleme duruşmasında, tarafların iddia ve savunmaları karşısında uyuşmazlık konularının tam olarak belirlenebileceği, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapacağı, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği davalarda onları sulhe veya arabuluculuğa teşvik edebileceği ve bu hususların tutanağa geçirileceği belirtilmiştir. Ön inceleme duruşmasında, dava şartları ve ilk itirazları ile sınırlı olmak üzere tanık dinleme, belge inceleme, bilirkişi görüşü alma, keşif yapma ve yemin teklif etme gibi işlemler yapılabilir, ancak tahkikata yönelik işlemler yapılamaz HMK"nun 137. maddenin ikinci fıkrasında ise ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemeyeceği, tahkikat için duruşma günü verilemeyeceği düzenlenmiştir. Gereksiz duruşmalara ilişkin uygulamadaki eski alışkanlıkların devam etmesinin kesin olarak önüne geçilmesi amacıyla kanun koyucu, ön inceleme aşaması tamamlanmadan ve bu aşamada alınması gereken kararlar alınmadan, tahkikat aşamasına geçilmesini ve tahkikat için duruşma gününün belirlenmesini kesin bir ifade ile (emredici nitelikteki bir düzenlemeyle) yasaklamıştır.
Tüm bu hususlar dikkate alındığında, dilekçeler aşaması tamamlandıktan sonra, öncelikle dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazların incelenmesi, bu konularda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi, dosya üzerinden karar verilemeyen dava şartları ile ilk itirazlar hakkında karar verilmek ve diğer ön inceleme işlemlerini yapmak üzere tarafların ön inceleme duruşmasına davet edilmesi, 6100 sayılı HMK 137 ve 140. maddelerine göre ön inceleme duruşmasında gerekli usul işlemleri yapıldıktan sonra tahkikat duruşmasına geçilmesi gerekirken, ön inceleme işlemleri yapılmadan tahkikat duruşmasına geçilmesi ve esas hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle, hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.