14. Hukuk Dairesi 2016/4139 E. , 2016/9404 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.11.2012 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, tayin olunan 08.11.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Evrim Ayık ile karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ıslah ile kamulaştırılan dava konusu taşınmazlar yönünden kamulaştırma bedelinin tahsili isteğine ilişkindir.
Davalı ... vekili ile davalı ... vekili davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, 13.11.2014 tarih ve 2012/1061 Esas – 2014/580 sayılı Karar ile kamulaştırılan taşınmazlar yönünden ıslah dilekçesi dikkate alınarak kamulaştırma bedelinin davacıya ödenmesine, diğer dava konusu ve kamulaştırma dışı kalan taşınmazlar yönünden davalıların paylarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili ile davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Dairemizin 09.06.2015 tarihli ve 2015/5752 Esas – 2015/6376 Karar sayılı ilamıyla "...kısa kararda 1001 ve 1031 parsel sayılı taşınmazların tapu iptali ve tesciline karar verilmediği halde gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinde dava konusu 1001 ve 1031 parsel sayılı taşınmazlardaki davalıların paylarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi, ayrıca kısa kararda kamulaştırılan dava konusu 788 parsel sayılı taşınmazın hem kamulaştırma bedelinin ödenmesine ilişkin 1. bentte hem de tapu iptali ve tescile ilişkin 2. bentte yazılması doğru görülmemiş, belirtilen nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir..." gerekçesiyle mahkemenin 13.11.2014 tarihli 2012/1061 Esas 2014/580 Karar sayılı hükmü bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, 08.12.2015 tarih ve 2015/452 Esas- 2015/519 Karar sayılı kararıyla kamulaştırılan taşınmazlar yönünden kamulaştırma bedelinin davacıya ödenmesine, diğer dava konusu ve kamulaştırma dışı kalan taşınmazlar yönünden davalıların paylarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Somut olayda, davalılar vekili 19.07.2013 tarihli dilekçesinde, müvekkillerinin dolandırılmış olduğunu, davacılar ile satış vaadi sözleşmesini davalı müvekkillerine vekaleten imzalayan ....."in danışıklı olarak hareket ettiğini beyan ederek ... Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu; savcılıkca soruşturma başlatıldığını belirterek 02.11.2013 tarihli dilekçesi ile ... Cumhuriyet Savcılığının 2013/24229 soruşturma numaralı dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep etmiştir. Mahkemece ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/24229 soruşturma numaralı dosyasının akıbetinin araştırılması, soruşturmanın dava konusu satış vaadi sözleşmesini imzalayan davacı ile davalıların vekili hakkında olup olmadığı incelenerek gerektiğinde bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı hususunun incelenmesi, ondan sonra işin esasına yönelik bir karar verilmesi gerekirken davalıların bu yöndeki itirazları dikkate alınmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 1.480 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.11.2016 tarihinde oyçokluğu karar verildi.
-KARŞI OY-
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ıslah ile kamulaştırılan dava konusu taşınmazlar yönünden kamulaştırma bedelinin tahsili isteğine ilişkindir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, 08.12.2015 tarih ve 2015/452 Esas- 2015/519 Karar sayılı kararıyla kamulaştırılan taşınmazlar yönünden kamulaştırma bedelinin davacıya ödenmesine, diğer dava konusu ve kamulaştırma dışı kalan taşınmazlar yönünden davalıların paylarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununnu 326/3. maddesinde "aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkeme yargılama giderlerini bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebilir" hükmü düzenlenmiştir.
Prof. Dr. Baki Kuru, Prof. Dr. Ramazan Arslan, Prof. Dr. Ejder Yılmaz"ın Medeni Usul Hukuku ders kitabının 734. sayfasında "Davada haksız çıkan (aleyhine hüküm verilen) tarafta birden fazla kişi (dava arkadaşı) varsa mahkeme yargılama harç ve giderlerini davadaki ilgilerine göre bu dava arkadaşları arasında paylaştırır. Mahkeme haksız çıkan (davayı kaybeden) dava arkadaşlarının yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olduklarına da karar verebilir" bilgisi yer almaktadır.
Yukarıdaki ilkeler ışığı altında somut olaya gelince; davalılar, dava konusu taşınmazlarda hissedarlardır. Aralarında müteselsilen ilişki yoktur. Davacı tarafından davalılara yönelik tek bir dava açılmış ve başvurma harcı olarak da 21.15 TL olarak yatırılmıştır. Davalılar arasında müteselsil ilişki bulunmadığından her dava arkadaşı yargılama giderlerinden kendi payına düşen kısımdan sorumludur.
Harca esas toplam bedel 1.022.064,70 TL"dir. İş bu bedel üzerinden hesap edilecek karar ve ilam harcı ile hesap edilecek nispi vekalet ücretinin ve mahkeme masrafının %25"inden davalı ..., %75"inden diğer davalı ..."in sorumlu tutulması gerekirken mahkemece hatalı hesap yapılmış olması nedeniyle hükmün bozulması gerektiği görüşünde olduğum için sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.