16. Hukuk Dairesi 2015/387 E. , 2016/219 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... çalışma alanında bulunan 112 ada 10, 116 ada 41 ve 122 ada 27 parsel sayılı 16.940.75, 24.851.01 ve 776.19 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 112 ada 10 ve 116 ada 41 parsel sayılı taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak ... adına, 122 ada 27 parsel sayılı taşınmaz ise irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak eşit paylarla ... ve ... adlarına tespit edilmiştir. Davacı ... irsen intikal, taksim, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 122 ada 27 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın kabulüne, bu taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile davacı ... adına tesciline; 112 ada 10 ve 116 ada 41 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın reddine, bu taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ... vekilinin dava konusu 112 ada 10 ve 116 ada 41 sayılı parsellere yönelik yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle bu parseller yönünden usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
2- Davalı ..."nın 122 ada 27 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; davacı, dava konusu 122 ada 27 parsel sayılı taşınmazın büyük bölümünde 40 yılı aşkın süredir zilyet olduğunu, sadece 15 metrekarelik yerin öncesi ... isimli kişinin iken ölümü ile kendisinin kullanmaya başladığını, 2006 yılında da bu yeri... mirasçısı ..."den satın aldığını ileri sürerek taşınmazın tamamının adına tescili sitemi ile dava açmıştır. Bu durumda uyuşmazlık, taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden kime ne şekilde kaldığı, tamamında davacı yararına iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasındadır. Mahkemece, bu taşınmazın öncesinin davalı ..."nın dedesi ..."dan intikal edip satış yolu ile davacıya geçtiği ve tamamının davacının malik sıfatı ile zilyetliğinde olduğu gerekçesi ile karar verilmiştir. Ne var ki, keşifte dinlenilen yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve tanıkların beyanları arasında, taşınmazın irsen intikal nedeniyle ..."ya mı, yoksa ..."ya mı kaldığı; ya da her ikisine birlikte irsen intikal eden taşınmaz mı olduğu;..."in kızı ..."in babası..."den kalan hissesini mi yoksa taşınmazın tamamını mı davacıya sattığı hususlarında çelişki oluştuğu halde bu çelişki giderilmeden ve ne sebeple davalı ..."in lehine olan beyanlara değer verilmediği tartışılmadan hüküm kurulmuş olması nedeniyle, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; taşınmaz başında keşifte dinlenen yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları ile 6100 sayılı HMK"nın 31. maddesi kapsamında davacı tarafın dayanağı 12.11.2006 tarihli satış senedinde imzaları bulunan .... kardeşi ... ve .... fen bilirkişisi eşliğinde yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarından tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin olarak çekişme konusu 122 ada 27 parsel sayılı taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, senedin kapsamının neresi olduğu, senedin kapsamında ve dışında kalan yerlerin öncesinin kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri, ne suretle ve ne sıfatla kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı beyan alınmalı; alınan beyanlar ile önceki keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarının beyanları arasında çelişki ortaya çıktığı takdirde yöntemince giderilmeye çalışılmalı; beyanlar arasındaki çelişkiler giderilemediği takdirde hangi beyana neden üstünlük tanındığı hususu tartışılıp gerekçelendirilmeli; fen bilirkişisine keşfi takibe imkan verir rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, davalı ..."nın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan, kabulüyle hükmün 122 ada 27 parsel sayılı taşınmaz bakımından BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 26.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.