20. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/10231 Karar No: 2017/10834
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/10231 Esas 2017/10834 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2017/10231 E. , 2017/10834 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... dava dilekçesinde özetle; yörede 2014 yılında yapılan orman kadastrosu sırasında tapuda adına kayıtlı bulunan 5956 parsel sayılı (yenileme sonrası 215 ada 2 nolu parsel) taşınmazın bir kısmının orman sınırları içerisinde bırakıldığını belirterek tahdidin iptali ve taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 215 ada 2 nolu parselle ilgili orman kadastro tutanağının iptaline, bilirkişi rapor ve krokisinde (B) harfiyle gösterilen 3.405 m2"lik bölümün orman sınırları dışına çıkartılmasına ve böylece taşınmazın 9.819,13 m2 yüzölçümüyle davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, tapu kaydına dayalı olarak açılan orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde arazi kadastrosu 1978 yılında 766 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmıştır. 2014 yılında ise 6831 sayılı Kanun hükümleri doğrultusunda orman kadastrosu ve 2/B uygulama çalışmaları yapılmış, 03/06/2014 tarihinde ilan edilmiş, davacı tarafından askı ilan süresinde eldeki dava açıldığından henüz kesinleşmemiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 215 ada 2 (yenileme öncesi 5956) sayılı parselin (B) harfli bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, hüküm kısmında bu bölüme yönelik olarak yapılan orman kadastrosunun iptaline karar verilmesi gerekirken orman kadastro tutanağının iptaline şeklinde karar verilmiş olması ile çekişmeli taşınmazın halihazırda davacı adına tapuda kayıtlı olduğu gözetilmeden mükerrer tapu kaydı oluşacak şekilde yeniden davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi doğru değil ise de bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün birinci fıkrasında yer alan “orman kadastro tutanağının” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “orman kadastrosunun” ibaresinin yazılmasına ve 2.fıkrasında yer alan “böylece 215 ada 2 parsel sayılı uygulama parselinin (eski 5956 parsel) tamamının 9.819,13 m2 olarak ... oğlu 08.09.1943 doğumlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline” ibaresinin hükümden çıkartılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 20/12/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.