11. Hukuk Dairesi 2020/5556 E. , 2021/5990 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TÜKETİCİ MAHKEMESİ SIFATIYLA)
VEKİLİ : AV. ...
VEKİLİ : AV. ...
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Dinar Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 05.12.2019 tarih ve 2019/169-2019/242 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının oğlu ... ..."nün davalı bankadan kullandığı krediye kefil olduğunu, ancak oğlu ... ..."nün kefil olduğu dava dışı ..."in kullandığı kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle, davacının aslında oğlu ... ..."ye olan kefilliği gerekçe gösterilerek, ipotek verdiği taşınmazın satılarak paraya çevrildiğini, davacının kefili olmadığı bir kredi borcu için, oğlu o dosyada kefil olduğu diye ve müteselsil kefaletten bir borç doğduğundan hakkında takip yapıldığını ve taşınmazının satıldığını, bankanın aldığı rehin açığı belgesine istinaden ..."in kullandığı krediden borcun geri kalanı için yeniden takip başlattığını, ancak davacının zaten kefil olmadığı kredi nedeniyle taşınmazının satıldığını, ipotekte paraya çevrildikten sonra, bu kez rehin açığı belgesi verilmesi ve takip yapılmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, davacının Dinar İcra Müdürlüğü"nün 2015/59 Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takip kredisine kefil olan dava dışı ... ..."nün kayıtlarda asıl borçlu olduğu veya kefil, aval, kabul, müşterek borçlu, sözleşme, taahhüt, ithalat, ihracat, bilimum kambiyo senetlerinden doğmuş ve doğacak tüm borçlarından kaynaklı mülkiyeti davacı ..."ye ait taşınmazın davalı banka lehine ipotek hakkı tesisi yapıldığının ve ihtar çekilerek ipotek limitince borcun ödenmesini istediklerini, borcun ödenmemesi üzerine takip başlatıldığını, davacı ... aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, takip borcu kapanmadığından kesin rehin açığı belgesi düzenlenerek taraflarına verildiğini, bu belge uyarınca borçlu olarak gözüken ..., ... ve ... ... aleyhine ilamsız takip başlatıldığını, davalı bankanın iyi niyetli olduğunu, rehin açığı belgesinin düzenlenmesinde bankanın insiyatifinin olmadığını, davalı bankanın bu durumu öğrenince başlatılan takipten vazgeçtiğini, bu nedenle davanın konusuz kaldığını, davacının hukuki yararı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının kefil olmadığı dava dışı ..."in kullandığı kredi nedeniyle, sırf adı geçen krediye kefil olan oğlu dava dışı ... ..."nün kullandığı krediye müteselsil kefaleti nedeniyle, adı geçen kredi borcu için verdiği ipotekli taşınmaz da paraya çevrildikten sonra, kalan bedel için rehin açığı belgesi verilmesi ve buna dayanılarak yeniden icra takibi başlatmanın yasal olarak mümkün olmadığı, davacının verdiği ipoteğin paraya çevrilmesinden sonra, artık davacı aleyhine yeniden takip yapmanın mümkün olmadığı gerekçesiyle davacının Dinar İcra Müdürlüğü"nün 2015/59 Esas sayılı dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davacının dava dilekçesinde hiç talep edilmediği halde ek bir dilekçeyle vazgeçme harcının tahsiline yönelik talebinin ise usulden reddine karar verilmiştir.
İşbu karara karşı davalı vekili temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4.093,99 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 13.10.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.