
Esas No: 2018/2693
Karar No: 2021/1510
Karar Tarihi: 22.02.2021
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/2693 Esas 2021/1510 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 1971 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, ...,... ada 6 parsel sayılı taşınmazın devamında yer alan 23.03.2015 tarihli harita mühendisi ... raporunda (A) harfi ile gösterilen 627,96 metrekarelik kısmın, davacı adına kayıtlı 124 ada 6 parsel ile birleştirilerek davacı adına bahçe vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline, birleştirme sonrasında 124 ada 6 parselin toplam 1.920,59 metrekare olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı ... Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddelerine dayalı, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. 4721 sayılı TMK"nın 713/3. maddesi gereğince, tescil davalarında Hazinenin yanında ilgili kamu tüzel kişiliklerine de husumet yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda, dava Hazine ve ... Başkanlığı"na karşı açılmış olup, hükümden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun"un 1. maddesi gereğince çekişmeli taşınmaz bölümünün bulunduğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi"nin sınırlarının il mülki sınırları olarak belirlenmesi nedeniyle, tescil davası yönünden ilgili kamu tüzel kişiliği olarak yasal hasım sıfatını kazanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nın da davada yer alması gerektiği mahkemece gözden kaçırılmıştır. Bu nedenle davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Oysa ki, taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilemez. Öte yandan tescil davalarında, TMK" nın 713/4. ve 5. fıkraları gereğince, keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması ve yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi gerektiği halde, eldeki davada yasal ilanlar da yaptırılmaksızın hüküm kurulması cihetine gidildiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle davacıya, davasını Hazinenin yanında yasal hasım konumunda bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı, bu yolla taraf teşkilinin sağlanması halinde, anılan Belediye Başkanlığına savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı ve bundan sonra TMK"nın 713/4 ve 5. maddeleri uyarınca yasal ilanlar da yaptırılmak suretiyle tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan ve yasal ilanlar yapılmadan davanın esası hakkında karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.