23. Hukuk Dairesi 2018/1051 E. , 2020/4023 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyeliğinden ayrılması nedeniyle ödemiş olduğu aidat bedellerinin tahsili için icra takibine başladığını, davalı tarafın itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %40"ı oranında icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif temsilcisi, davacının aidatının 29.06.2010 tarihli genel kuruldan itibaren en geç üç yıl içerisinde ödenme koşulunun bulunduğunu, borcun muaccel olmadığını savunarak, davanın reddini ve %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece,alacağın muaccel olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 06.12.2013 tarih ve 5911 E.,7797 K.sayılı ilamıyla somut olayda davacı üyenin çıkma payı alacağı henüz muaccel olmadan 29.06.2010 tarihli genel kurulda davacının çıkma payı alacağı benimsenerek ödenmesi konusunda karar alındığından bu tarihte davacı alacağının muaccel olduğunun kabulü ile Kooperatifler Kanunu 17/1 maddesi de dikkate alınarak çıkma payı alacağı hesaplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece önceki hükmünde direnilmesi üzerine davalı vekilinin temyiz başvurusu üzerine YHGK"nın 12.10.2016 tarih ve 2014/23-1181 E., 2016/971 K. sayılı ilamı ile direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece,bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda iddia,savunma, dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre,davacı alacağının genel giderlerin mahsubundan sonra 93.626,67 TL olduğu, alacağın likid olmadığı ve yargılamayı gerektiği gerekçesiyle, takibin tespit edilen miktar üzerinden devamına icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı , davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Dava,çıkma payı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup dava konusu alacağın, hesap edilebilir, belirlenebilir yani likit alacak niteliğinde olduğu kuşkusuzdur. Mahkemece, dava konusu alacağın bu niteliğine göre davacı
yararına İİK"nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, alacağın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle icra inkar tazminatına hükmedilmemesi doğru olmamış ise de sonucu itibariyle doğru olan kararın, HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilmesi suretiyle onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no.lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararında hüküm kısmının 2 no.lu bendinin hükümden çıkarılmasına, yerine “Asıl alacağın %40’ı olan 37.450,66 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine ” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 13.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.