16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/1236 Karar No: 2016/214 Karar Tarihi: 26.01.2016
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/1236 Esas 2016/214 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/1236 E. , 2016/214 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ....Kasabası ...Mahallesi çalışma alanında bulunan 193 ada 95, 195 ada 2, 224 ada 19 ve 224 ada 21 parsel sayılı, sırasıyla 3.146.67, 3.003.27, 3.556,95 ve 2.420,19 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeni ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, miras yoluyla gelen hakka dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, verilen süre içerisinde davacı tarafın keşif avansını yatırmadığı bu nedenle keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 36. maddesinin Mahkemece verilen süreye riayet etmeyen taraf aleyhine uygulanabilmesi için ara kararında mahkeme yolluğu, yerel bilirkişi adayları, tanık, teknik bilirkişilere verilecek ücretlerle vasıta parasının ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgiliye makul ve belirli bir süre tanınmalı, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da bilirkişi adayları, tanıklara davetiye tebliğ edilip, arazi başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için yine uygun bir sürenin bulunmasına azami özen gösterilmesi gerekmektedir. Mahkemece, hükme esas alınan 21.04.2014 tarihli ara kararı; mahalli bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarına yapılacak tebligat giderlerinin kalemler halinde gösterilmemesi ve bu giderlerin hüküm altına alınmaması nedeniyle yasaya uygun bulunmamaktadır. Yasada öngörülen şekle uygun olmayan ara kararına dayanılarak davacının keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilemeyeceği gibi, yapılamayacağı önceden belli olan keşif için taraflara külfet yüklenilmesi isabetli değildir. Açıklanan nedenlerle temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 26.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.