16. Ceza Dairesi Esas No: 2016/470 Karar No: 2016/2623 Karar Tarihi: 27.04.2016
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/470 Esas 2016/2623 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Başkasına ait kimlik bilgilerini kullanarak infazı engellemek amacıyla emniyet görevlilerine mağdurun kimlik bilgilerini veren sanık hakkında TCK'nin 267/1, 53 ve 58. maddeleri gereğince mahkumiyet kararı verildiği belirtiliyor. Ancak hüküm kurulurken kabahatler kanununa göre suç işlendiği varsayımına dayanıldığı için suç vasfında yanılgıya düşüldüğü belirtilerek hüküm bozuldu. Ayrıca sanık hakkındaki cezanın belirlenmesinde adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir ceza verilmediği, cezasında indirim yapılması gerektiği, Anayasa Mahkemesi iptali olan kararın gözetilmesi gerektiği ve tekerrüre esas alınan mahkeme kararının yanlış yazıldığı ifade ediliyor. Kanun maddeleri ise şöyle sıralanıyor: TCK 267/1, TCK 53, TCK 58, TCK 268/1, TCK 61/1, TCK 3/1, TCK 269/2, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40. maddesi.
16. Ceza Dairesi 2016/470 E. , 2016/2623 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma Hüküm : TCK"nın 268/1 maddesi atfıyla TCK"nın 267/1, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-TCK"nın 268. maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği; somut olayda cezaevinden firar ettiği için hakkında adli soruşturma açılarak ....Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/771 sayılı evrakı üzerinden yakalama emri çıkartılan sanığın hakkındaki yakalama kararının infazını engellemek için genel kontrol görevi yürüten emniyet görevlilerine akrabası olan mağdurun kimlik bilgilerini vermesi şeklindeki eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40. maddesinde düzenlenen kabahati oluşturacağı ve hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Kabul ve uygulamaya göre de; a-Temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinde gösterilen ölçütler nazara alınmak suretiyle, TCK"nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde, suçun işleniş biçimi, işlendiği yer ve zaman, meydana gelen tehlikenin ağırlığı göz önünde bulundurularak alt ve üst sınırlar arasında adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden sanık hakkında temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle fazla ceza tayini, b- Sanığın mağdur hakkında kovuşturma başlamadan önce gerçek kimliğini açıklamak suretiyle iftiradan dönmesi karşısında; TCK"nın 269/2. maddesi gereğince cezasında indirim yapılması gerektiği gözetilmeyerek fazla ceza tayini, c-TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmesi lüzumu, d-Tekerrüre esas alınan .... Asliye Ceza Mahkemesinin esas ve karar numarasıyla kesinleşme tarihinin yanlış yazılması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerle BOZULMASINA, 27.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.