17. Hukuk Dairesi 2016/3737 E. , 2018/12182 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın maddi tazminat yönünden kısmen kabulüne, manevi tazminat yönünden kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının kusuru sonucu meydana gelen kazada davacının yaralandığını belirterek 3.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile beraber davalıdan tahsilini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06.11.2012 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak, davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Maddi tazminata ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu kararda hükmedilen maddi tazminat miktarı 1.000,00 TL olup karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
2-Davalı vekilinin manevi tazminata ilişkin temyiz taleplerinin incelenmesinde ise; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya
aykırı bir yön bulunmamasına, manevi tazminatın takdirinde, TBK"nun 56. (BK"nun 47.) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre; davalı vekilinin yerinde görülmeyen diğer tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 239,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 13/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.