5. Ceza Dairesi 2020/939 E. , 2020/11535 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zincirleme şekilde basit zimmet ve zimmete yardım etme, denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma, resmi belgede zincirleme sahtecilik ve bu suça azmettirme, resmi belgede sahtecilik, icrai davranışla görevi kötüye kullanma, kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi
HÜKÜM : Sanık ... hakkında zincirleme basit zimmet, resmi belgede zincirleme sahtecilik suçuna azmettirme, sanıklar ... ve ... haklarında resmi belgede sahtecilik, sanıklar ..., ... ve ... haklarında denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma, sanık ... hakkında görevi kötüye kullanma suçlarından beraat, sanık ... hakkında zincirleme basit zimmete yardım etme suçuna ilişkin eyleminin zincirleme nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu kabulüyle bu suçtan ve resmi belgede zincirleme sahtecilik, kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi, sanıklar ..., ..., ... ve ... haklarında görevi kötüye kullanma suçlarından mahkumiyet ... ..., ... ve ... müdafileri
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanık ...’ın yasal süreden sonra vaki duruşmalı inceleme talebinin tayin olunan ceza miktarı da nazara alınarak CMUK’nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE, temyiz dilekçelerinin içeriklerine göre incelemenin, katılan Hazine vekilinin zimmet, denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma, resmi belgede sahtecilik ve görevi kötüye kullanma suçlarından verilen beraat, sanıklar ..., ... ve ... ile sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafilerin anılan sanıklar haklarında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı ve duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Diyadin Kaymakamlığında herhangi bir hizmet alımına dayalı olarak çalıştırılmayan, ayrıca 657 sayılı Kanunun 4. maddesinde belirtilen istihdam şekillerinden birine göre de istihdam edilmeyen, 26/05/2004 tarihli yazıya istinaden kaymakam oluruyla hizmetli ataması yapılıncaya kadar temizlik işlerini yürütmekle görevlendirildiği anlaşılan sanık ...’in, mal müdürlüğünde görevli diğer sanıklar tarafından yapılması gereken gider avansına yönelik işlemleri, sistem şifrelerinin ve avans paralarının kendisine verilerek yaptırıldığı sırada avans kapama belgeleri üzerinde tahrifat yapmak ya da gerçeğe aykırı belge düzenlemek suretiyle kurum parasını mal edinmesi, kamu görevlisi olan ve mahkumiyetlerine karar verilen diğer sanıkların ise görev gereklerine aykırı şekilde yetkilerini sanık ...’a bırakmaları şeklinde oluşa uygun olarak kabul edilen somut olayda; Fuat dışındaki sanıkların mal müdürlüğünde müdür veya müdür vekili, muhasebe ya da muhakemat birimlerinde görevli olmaları, Fuat’ın uhdesine geçirdiği paraların katılan kuruma ait bulunması ve dolandırıcılık suçunun hile unsurunu oluşturan sahtecilik eylemleri neticesinde paraların mal edinilmesi hususları nazara alındığında; tebliğnamede yer alan katılan Hazine vekilinin, resmi belgede sahtecilik ve bu suça azmettirme, denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma ve görevi kötüye kullanma suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz isteminin reddine ve keza sanık ...’ın nitelikli dolandırıcılık ve kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi suçlarından cezalandırılması yerine zincirleme nitelikli zimmet suçundan, sanıklar ..., ..., ... ve ...’nun ise denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma suçundan cezalandırılmaları gerektiğine dair bozma isteyen düşüncelere iştirak edilmemiştir.
Sanık ... hakkında zincirleme nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede zincirleme sahtecilik, sanıklar ..., ..., ... ve ... haklarında görevi kötüye kullanma suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri ile sanık ... hakkında zimmet ve resmi belgede zincirleme sahtecilik suçuna azmettirme, sanıklar ... ve ... haklarında resmi belgede sahtecilik, sanıklar ... ve ... haklarında denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Hükümden sonra yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile TCK’nın 158. maddesinde yapılan değişikliklerin sanık ... lehine sonuç doğurmadığı gözetilerek yapılan incelemede;
Sanık ... hakkında suç tarihinde yürürlükte olan 5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (i) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde; adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden artırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği halde, temel ve sonuç cezaların eksik olarak tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Delillerle iddia ve savunma, yapılan yargılama göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, kurulan mahkumiyet hükümleri ile delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri eleştiri dışında usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan vekilinin, sanıklar ..., ... ve ... ile sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafilerin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanık ... hakkında görevi kötüye kullanma ve denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığa isnat edilen görevi kötüye kullanma ve denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma suçlarının 5237 sayılı TCK’nın 257/1 ve 251/2. maddelerinde öngörülen cezalarının üst sınırları itibarıyla aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerine göre 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, suç tarihi olan 26/05/2007 ile inceleme günü arasında durma süreleri eklendiğinde dahi bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
Sanık ... hakkında kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
5237 sayılı TCK’nın 262. maddesinde “Bir kamu görevini, kanun ve nizamlara aykırı olarak yerine getirmeye teşebbüs eden veya terk emri kendisine bildirilmiş olduğu hâlde görevi sürdüren kimseye üç aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir” hükmünün yer aldığı, dosya kapsamındaki tüm deliller ve anlatımlara göre sanığın mal müdürlüğündeki avans işlemlerini talebi ve üstlenmesi olmaksızın bir kısım kamu görevlilerinin şifrelerini vermesi ve hesaplarına yatan avans paralarını sanığa elden ya da hesabına aktarmak suretiyle teslim etmeleri sonucu gerçekleştirdiği de nazara alındığında; sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilerek bu suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ... ve müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 17/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.