![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 1995/1902
Karar No: 1995/5748
Karar Tarihi: 21.12.1995
Danıştay 4. Daire 1995/1902 Esas 1995/5748 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı bankaya beyan edilip ödenmeyen 1994 Nisan ayı gelir ve damga vergileri borçlarının tahsili için ödeme emri düzenlenip tebliğ edildi. Dava açma süresi içinde ödeme emrinin kaldırılması için vergi dairesine başvuruldu. İstemin reddi üzerine dava açıldı. Vergi Mahkemesi, bankaya ait vergi borçlarının geçici yönetiminden alınamayacağı gerekçesiyle ödeme emrinin iptaline karar verdi. Vergi Dairesi Başkanlığı, idareye yapılan başvurunun dava açma süresini durdurmayacağını ve yapılan takibin yerinde olduğunu iddia etti. Mahkeme, ödeme emrinin diğer idari işlemlerden farklı olarak tamamen uygulamaya yönelik olması nedeniyle idari davaya konu edilebileceğini ve sürenin hak düşürücü nitelikte olduğunu belirtti. Dolayısıyla, davacının vergi dairesine yaptığı başvuru dava açma süresini durduramadığından, süreaşımı bulunup bulunmadığı hususu irdelenmeden, davanın esası incelenerek sonuçlandırılmasında isabet görülmediği kararı verildi.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 11. maddesi, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin
Daire : DÖRDÜNCÜ DAİRE
Karar Yılı : 1995
Karar No : 5748
Esas Yılı : 1995
Esas No : 1902
Karar Tarihi : 21/12/995
ÖDEME EMRİNİN TEBLİĞİ İLE İŞLEMEYE BAŞLAYAN 7 GÜNLÜK DAVA AÇMA SÜRESİNİN, 2577 SAYILI KANUNUN 11.MADDESİ UYARINCA YAPILAN İDAREYE BAŞVURU NEDENİYLE DURMAYACAĞI HK.
Bakanlar Kurulu Kararı ile mevduat kabulü ve bankacılık işlemleri yapme yetkisi kaldırılan davacı bankanın beyan edilip ödenmeyen 1994 Nisan ayı gelir (stopaj) ve damga vergileri borçlarının tahsili için ödeme emri düzenlenip, tebliğ edilmiştir. Dava açma süresi içinde ödeme emrinin kaldırılması için vergi dairesine başvurulmuş, istemin cevap
verilmemek suretiyle reddi üzerine dava açılmıştır. ...Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 3182 sayılı Bankalar Kanununun 68/3.maddesinde, Bakanlar Kurulunun mevduat kabul ve bankacılık işlemleri yapma yetkisinin kaldırılmasına ilişkin kararın Resmi Gazetede yayımlandığı tarihten itibaren banka aleyhindeki icra takiplerinin iflas talebinin kabul veya reddine kadar duracağının öngörüldüğü, bu hükümle gerek bankanın, gerekse mevduat sahipleri ile üçüncü şahısların haklarının korunmasının amaçlandığı,bankaya ait vergi borçlarının ancak gerekli işlemlerin tamamlanmasından sonra iflas masasından talep edilebilmesi mümkün olduğundan, banka geçici yönetiminden söz konusu vergilerin ödeme emriyle istenmesinde isabet bulunmadığı gerekçesiyle ödeme emrinin iptaline karar vermiştir. Vergi Dairesi Başkanlığı, ödeme emrinin tebliği tarihindeki mevzuata göre idareye başvurunun dava açma süresini durdurmayacağını ve 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takibin yerinde olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 11.maddesinde, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvurmanın işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı öngörülmüştür. Bu maddeye göre, genellikle "İdari bir yetkinin kullanılması sırasında kamu idaresinin bir organı tarafından açıklanan irade beyanı" olarak tanımlanan idari işlemlerin tesisi üzerine, işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni işlem yapılması için ilgililerce idareye yapılan başvuruların söz konusu işlemler hakkındaki davaların süresinin hesabına olan etkisi açıklanmakta ve düzenlemektedir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 54.maddesinde, ödeme müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının tahsil dairesince cebren tahsil olunacağı, 55.maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir "ödeme emri" ile tebliğ olunacağı, 58.maddesinde ise ödeme emrine karşı böyle bir borcun bulunmadığı veya kısmen ödendiği veya zamanaşımına uğradığı hakkında 7 gün içinde dava açılabileceği öngörülmüştür.
178 sayılı Maliye Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 14.maddesi ve 24.12.1994 günlü ve 22151 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Vergi Daireleri Kuruluş ve Görev Yönetmeliğinin 4.maddesi uyarınca vergi daireleri aynı zamandatahsil daireleridir. Amme alacağının tahsili için tek yetkili kurum vergi daireleri olup, kendisine ödeme emri tebliğ edilen kişilerin başvurabileceği bir üst merci yoktur. Ödeme emri 6183 sayılı Kanunda öngörülen cebren tahsil ve takip usullerinden birisidir ve bu haliyle, vergi dairelerinin idari işlevleriyle ilgili olarak tesis ettikleri uygulanabilir nitelikte, yükümlülerin hukukunu doğrudan etkileyen ve onların hak ve yükümlülüklerinde yenilik veya değişik yaratan irade açıklaması suretiyle tesis edilen idari işlemlerden farklılık arzetmektedir. Kesinleşmiş amme alacağının tahsil ve takibi için düzenlenen ödeme emri,daha önce tesis edilmiş bir idari işlemin gereğinin yerine getirilmesi, başka bir ifadeyle kesinleşmiş bir kamu alacağının tahsili amacıyla tesis edilmiş, idari işlemin icrasına yönelik yeni bir işlemdir.İdarenin tek yanlı bir işlemi olması nedeniyle idari davaya konu edilebilen ödeme emrinin, tamamen uygulamaya yönelik olması, onu diğer idari işlemlerden ayıran en önemli unsur olmaktadır. Kanunda ödeme emri hakkında açılacak davalarda sürenin, diğer davaların aksine 7 günle sınırlandırılmış olması da bu özelliği nedeniyledir. Bu süre adli icradaki ödeme emirlerine itiraz süresi gibi hak düşürücü bir süre niteliğinde olduğundan, özel düzenleme olmadıkça, sürenin durması ve kesilmesinin de söz konusu olmaması gerekir.Olayda, yükümlü kurum, kendisine tebliğ edilen ödeme emrine karşı, 7 günlük dava açma süresi içinde dava açmayarak, ödeme emrinin kaldırılması için vergi dairesine başvurmuştur. 60 gün içinde cevap verilmemek suretiyle istemin reddi üzerine durduğu varsayılan dava açma süresinin yeniden işlemeye başladığının kabulü ile kalan süre içinde dava açmış ve vergi mahkemesince davanın süresinde olup olmadığı hususuna hiç değinilmeden, işin esası hakkında karar verilmiştir. Kamu alacağının cebren tahsil ve takip usulü gereği düzenlenen ve diğer idari işlemlere göre dava açma süresi ve bu davada ileri sürülebilecek itirazları sınırlı olan ödeme emrinin tebliği üzerine, 2577 sayılı Kanunun 11.maddesi uyarınca idareye yapılan başvurunun dava açma süresini durdurup durdurmayacağı, dolayısıyla davada süreaşımı bulunup, bulunmadığı hususu irdelenmeden, davanın esası incelenerek sonuçlandırılmasında isabet görülmemiştir.
Bu nedenle Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.