Esas No: 2016/18924
Karar No: 2017/1584
Karar Tarihi: 14.02.2017
Kasten yaralama - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/18924 Esas 2017/1584 Karar Sayılı İlamı
18. Ceza Dairesi 2016/18924 E. , 2017/1584 K.
"İçtihat Metni"
Kasten yaralama suçundan sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/2, 62/1-2 ve 52/1-2. maddeleri uyarınca 2.000,00 Türk lirası adli para, hakaret suçundan sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1, 125/4, 62/1-2 ve 52/1-2. maddeleri uyarınca 1.740,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmalarına dair Gölbaşı (Ankara) 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/04/2016 tarihli ve 2015/161 esas, 2016/222 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 21/11/2016 tarih ve 387196 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre, sanıklar hakkında hükmolunan cezanın adlî para cezası olması, sabıka kayıtlarının bulunmaması, sanık ...’in 08/03/2016 tarihli, diğer sanık ...’in de 01/07/2015 tarihli savunmalarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmeleri karşısında, sanıklar hakkında hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilip verilemeyeceğinin değerlendirilmemesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için öncelikle,
- Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünde, hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasından ibaret olması,
- Suçun CMK’nın 231. maddesinin 14. fıkrasında yazılı suçlardan olmaması,
- Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
- Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına itiraz etmemesi,
- Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesine ilişkin koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
Anılan bu objektif koşulların gerçekleşmesi ile birlikte ayrıca “Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılmasına” ilişkin takdire dayalı subjektif koşulun da gerçekleşmesi halinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanması olanağı bulunmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16/02/2010 tarih ve 4/253-28 sayılı kararında da belirtildiği üzere, “sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibariyle karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, denetim süresi içinde kasten yeni bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde, geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak kamu davasının 5271 sayılı CYY’nın 223. maddesi uyarınca düşürülmesi sonucunu doğurduğundan, bu niteliğiyle sanık ile devlet arasındaki cezai nitelikteki ilişkiyi sona erdiren düşme nedenlerinden birisini oluşturmaktadır. Koşullu bir düşme nedeni oluşturan “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesi, objektif koşulların (mahkûmiyet, suç niteliği ve ceza miktarı, daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmama, sanığın kabulü, zararın giderilmesi) varlığı halinde mahkemece, diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce ve re’sen değerlendirilerek, uygulanması yönünde kanaate ulaşıldığı takdirde, hiçbir isteme bağlı olmaksızın öncelikle uygulanmalıdır.”
Kanun yararına bozma konusu yapılan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için, CMK"nın 231. maddesinde sayılan objektif ve subjektif koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Objektif koşulların değerlendirilmesindeki hatalar kanun yararına bozma konusu olabilecekken, subjektif koşula yönelik hukuka uygun gerekçeler takdire ilişkin olduğundan, kanun yararına bozma konusu yapılamayacaktır. Bununla birlikte, sanık veya müdafiinin bu kurumun lehlerine uygulanmasına yönelik talepleri bulunması ve objektif koşulların oluşmasına karşın, koşullu bir düşme nedeni olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun tartışılmaması da, yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık kabul edilerek, kanun yararına bozma konusu yapılabilecektir.
İnceleme konusu somut olayda; suç tarihi itibariyle kasıtlı suçtan mahkumiyeti bulunmayan sanıklar ... ve ... hakkında, hakaret ve yaralama suçlarından adli para cezaları verildiği ve sanıkların savunmalarında, haklarında ceza verilecek ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep ettikleri anlaşılmaktadır.
5271 sayılı CMK"nın “Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar” başlıklı 230. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde, cezanın bireyselleştirilmesine yönelik istemlerin kabul veya reddinde gerekçe gösterilmesinin zorunlu olduğuna işaret edilmiştir. Ancak yargılama safhasında sanıkların açık taleplerinin bulunmasına ve sanık ... hakkında yaralama ve sanık ... hakkında hakaret suçunda mahkemece kısa karar veya gerekçede hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu tartışılmamıştır.
Bu nedenlerle, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun objektif şartlarının oluşması karşısında, mahkemece subjektif koşul da değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun tartışılmaması hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın, düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1-Sanıklar ... ve ..."in hakaret ve yaralama suçları hakkında, Gölbaşı (Ankara) 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/04/2016 tarihli ve 2015/161 esas, 2016/222 sayılı kararının, CMK’nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA,
2-Aynı Kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 14.02.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.