Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/15783
Karar No: 2014/12130
Karar Tarihi: 23.09.2014

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2013/15783 Esas 2014/12130 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2013/15783 E.  ,  2014/12130 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 12/02/2013
    NUMARASI : 2012/524-2013/48

    Davacı R.. E.. vekili Avukat A..Ö.. tarafından, davalı K.. K.. aleyhine 28/09/2012 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarının ihlaline dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/02/2013 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 23/09/2014 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat C..Ç.. ile karşı taraftan davacı vekili Avukat A.. Ö.. geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
    Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, davalının Genel Başkanı bulunduğu siyasi partinin 27/09/2012 tarihli ortak çalışma toplantısında yaptığı konuşmada şahsiyet haklarına saldırı mahiyetinde hakaret ve isnatlarda bulunduğunu, "vatan hainliği", "başka ülkelere hizmet etmek ve taşeronluk yapmak" gibi sözlerle itham ettiğini, halkın kin ve nefretine maruz bıraktığını, eleştiri sınırlarını aştığını beyan ederek manevi zararının tazminini istemiştir.
    Davalı, Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı sıfatıyla davacı Başbakanın kişiliğini hedef almadığını, davacıya yönelik doğrudan "hain" ifadesini kullanmadığını, kamuoyunda W.. belgeleri olarak bilinen ve S..adlı kitapta yer alan bilgilerden alıntılar yapıldığını, bir kısım beyanların evvelce basında yer alan konulara ilişkin olduğunu, eleştiri sınırları içerisinde kaldığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, "...eleştiri sınırlarını zorlayacak ve aşacak nitelikte söz ve ifadelere yöneldiği... Hain kelimesi, sözlük karşılığı olarak "Hıyanet eden, zarar vermekten, üzmekten veya kötülük yapmaktan hoşlanan..." anlamına gelmektedir. Davaya konu konuşmanın tümü birlikte değerlendirildiğinde, davacının şahsını küçük düşürücü ve onur kırıcı mahiyettedir...." şeklindeki gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dairemizin gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi"nin istikrar kazanmış uygulamalarında siyasetle uğraşan kişilerin kendilerine yönelik sert, ağır ve hatta incitici eleştirilere dahi katlanması gerektiği vurgulanmış ve bu durum demokratik toplum hayatının vazgeçilmez unsurlarından biri olarak kabul edilmiştir. (Örn: A.İ.H.M: 2.daire Tuşalp-Türkiye davası) A.İ.H.M"nin anılan davada belirttiği gibi A.İ.H.S"nin 10. maddesinin sadece zararsız ve ilgilenmeye değmez olarak görülen "bilgi" ve "fikirler"e değil; aynı zamanda, rahatsız eden, şaşırtan ve gücendirenlere de uygulanabileceği belirtilmiş ve bu ifadeler var olmadan "demokratik bir toplum"un sözkonusu olmayacağı ve bunların çoğulculuk, hoşgörü ve geniş fikirliliğin talepleri olduğu vurgulanmıştır.
    Davaya konu somut olayda; ana muhalefet partisinin genel başkanı olan davalı 27/09/2012 tarihli ortak çalışma toplantısında, tüm dünyaya yayılıp konuşulan W... belgeleri olarak bilinen yazılara dayanarak kendi politik görüşleriyle iktidarın ve dolayısıyla Başbakanın icraatlarını sert biçimde eleştirmiştir. Davacı ve davalının her ikisinin de siyasi kişiliklerinin olduğu, açıklamaların toplumu ilgilendiren konulara ilişkin bulunması nedeni ile kamusal ilginin de bulunduğu, davacının hakkında yapılan bu sert eleştirilere katlanması gerektiği, konuşmanın tümünün eleştiri sınırları içinde kaldığı ve davacının kişilik haklarına saldırı teşkil etmediği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve davalı yararına takdir olunan 1,100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    KARŞI OY YAZISI

    Dava, kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince talebin bir bölümü kabul edilmiş; hüküm, davalının temyizi üzerine, davanın tümden reddi gerektiği gerekçesiyle Dairemiz çoğunluğu tarafından bozulmuştur.
    Davacı dava tarihinde Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı ve Başbakan, davalı ise Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanıdır. Daire çoğunluğu ile aramdaki uyuşmazlık; davalının 27.09.2012 tarihinde partisinin "Ortak Çalışma Toplantısında" yaptığı konuşmada geçen bazı ifadelerin, davacının kişilik hakkına saldın teşkil edip etmediği noktasında toplanmaktadır.
    Davacı vekili, davalının bu konuşmasında müvekkili hakkında ülkesinin çıkarlarını savunmadığı ve korumadığı, iktidarını borçlu olduğu ülkelere hizmet ettiği, başka ülkelerin taşeronluğuna soyunduğu ve dolayısıyla vatan haini olduğu itham ve isnatlarında bulunmak suretiyle kişilik hakkına saldırıldığını ileri sürerek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
    Davalı vekili; davacının kişiliğinin hedef alınmadığını ve davacıya yönelik doğrudan "hain" ifadesinin kullanılmadığını, Wikileaks belgeleri olarak bilinen ve S..adlı kitaptaki bilgilerden alıntı yapıldığını ve eleştiri sınırları İçerisinde kalındığını savunmuştur.

    Dosyadaki bilgi ve belgeler incelendiğinde; davalının konuşmasının M..Gaz..... "K.. Mu.." başlığı altında "... Erdoğan"ı "hainlikle" itham etti....", iç sayfasında "... Başbakan Erdoğan"ı "hainlikle" suçladı. ...", M.. Haber adlı internet sitesinde, "Adama "hain" derler. ...", V... Gazetesinde; "Erdoğan"a "hain" suçlaması!", K-Haber isimli internet sitesinde "Hain dedim korkmuyorum", "...Başbakan"a hain ifadesini ilk kez kullanmıyorum. Daha öncede kullandım. ..." şeklinde verilmiştir.
    Türk Dil Kurumu sözlüğünde "vatan hainliği", vatanın yüksek çıkarlarını hiçe sayarak onun aleyhinde iş gören kimse olarak tanımlanmıştır. Vatan hainliği, kanunlarımızda yazılanlardan öte, Milletimizin anlayışına göre suçların en büyüğüdür. Keza, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nda da Cumhurbaşkanının sorumsuzluğu ilkesi benimsenmişken bunun tek istisnası vatana ihanettir. Böyle ağır bir suçlamayı eleştiri yahut sert eleştiri olarak kabul etmek, katlanmak ve hoş görmek mümkün değildir. Ayrıca, Avrupa İnsan Haklan Mahkemesinin genel ifadelerini her hadisenin özelliğini gözetmeden gerekçe olarak getirmenin de doğru olmadığını düşünüyorum. Bu anlayış karşısında siyasi kişiler bakımından Türk Medeni Kanunu"nun 24-25, Borçlar Kanunu"nun 41 ve devamı. Türk Borçlar Kanunu"nun 49 ve devamı maddelerinin uygulanma imkanı da ortadan kalkmış olmaktadır.Yerel mahkemenin kararını esas yönünden isabetli bulmaktayım. Manevi tazminatın miktarına ilişkin görüşlerimi bu aşamada mahfuz tutuyorum.
    Bu itibarla; davanın tümden reddi gerektiği biçimindeki Daire çoğunluğu kararına katılmıyorum.23/09/2014

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi