Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2162
Karar No: 2018/12173
Karar Tarihi: 13.12.2018

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/2162 Esas 2018/12173 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/2162 E.  ,  2018/12173 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... San.Tic.A.Ş. vekili ile davalı ... vekilince, ek karar ise davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, müvekkillerin yolcu iken gerçekleşen kazada yaralandıklarını ve malul kaldıklarını, davalıların ise kazaya neden olan her iki aracın işletenleri, sürücüleri ve trafik sigortacısı olarak zarardan sorumlu olduklarını açıklayıp 1.000,00"er TL maddi tazminat ile davacı ... Lafçı için 15.000,00 TL, davacı ... Lafçı için 10.000,00 TL, diğer davacıların her biri için 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar kusura ve tazminat miktarına itiraz ederek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece toplanan delillere göre davanın kısmen kabulü ile davacı ... Lafçı için 18.989,83 TL maddi, 10.000,00 TL manevi, davacı ... Lafçı için 2.716,66 TL maddi, 7.500,00 TL manevi, davacı ... Demirel için 48,16 TL maddi,
    2.500,00 TL manevi, davacı ... Demirel için 64,21 TL maddi, 2.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davalı ...Ş (Yeni ünvanı Groupama Sigorta A.Ş)"nin her bir davacı yönünden 60.000,00 TL poliçe limiti dahilinde ve 01/05/2008 dava tarihinden itibaren faizle sorumlu tutulmasına, davalı ... Sigorta A.Ş."nin her bir davacı yönünden 60.000,00 TL poliçe limiti dahilinde ve 31/12/2007 temerrüt tarihinden itibaren faizle sorumlu tutulmasına karar verilmiş, karara karşı davacılar vekilince tavzih talebinde bulunulmuş, mahkemece 23.11.2015 tarihli ek karar ile tavzih talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... San.Tic.A.Ş. vekili ile davalı ... vekilince, ek karar ise davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
    Davacılar vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
    1-Davacılar vekili meydana gelen kazada yaralanan davacılar için hükmedilecek maddi-manevi tazminatların reeskont faizi ile tahsili talebinde bulunmuş, mahkemece maddi manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile hükmedilecek tazminatlara işleten ve sürücüler yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faiz ile, sigorta şirketleri yönünden ise temerrüt tarihinden itibaren faiz ile sorumlu tutulmalarına karar verilmiş, anılan karara karşı davacı vekilince; faiz türünün belirtilmemiş olduğu ve bu durumun hükmün icra aşamasında tereddüde yol açacağı, sigorta şirketlerinin avans faizi ile sorumlu tutulmalarına şeklinde hükmün tavzihine karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile tavzih talep etmiş, mahkemece; tavzih talebinin hükmün değiştirilmesine yönelik olduğundan tavzih talebinin reddine dair ek karar verilmiştir.
    Mahkemece yargılamanın sonlandırıldığı celsede kısa kararda ve gerekçeli kararda davalı ... şirketleri yönünden “Davalı ...Ş (Yeni ünvanı Groupama Sigorta A.Ş)"nin 01/05/2008 dava tarihinden itibaren faizle sorumlu tutulmasına, davalı ... sigorta A.Ş."nin 31/12/2007 temerrüt tarihinden itibaren faizle sorumlu tutulmasına,” karar verilmiştir. Mahkemece davalı ... şirketleri yönünden faiz talebinin kabulüne karar verilerek bu yönde faiz başlangıçları konusunda hükümde açıklamalara yer verilmekle davacıların faiz taleplerinin mahkemece kabul gördüğü ancak faiz türünün sehven belirtilmediği anlaşılmaktadır. Bu itibarla mahkemece verilecek tavzih kararı ile faiz türünün düzenlenmesi hükmün değiştirilmesi niteliğini taşımayacağından mahkemece verilen 23.11.2015 tarihli ek kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    Davalı ... San.Tic.A.Ş. vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
    2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacılar yolcu olup kusursuz olduklarından davalıların kusur durumlarının iç ilişkiden gözetilecek olmasına göre, davalı ... San.Tic.A.Ş. vekili ile davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
    3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacıca göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında,
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar yararına takdir olunan manevi tazminatların “bir miktar fazla” olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminatlara hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının kabulü ile 23.11.2015 tarihli ek kararın, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... San.Tic.A.Ş. vekili ile davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... San.Tic.A.Ş. vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı ... San.Tic.A.Ş. vekili ile davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılar ... San.Tic.A.Ş. ile ..."e geri verilmesine 13/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi