11. Hukuk Dairesi 2015/15077 E. , 2016/223 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Sulh Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 30/12/2014 tarih ve 2013/43-2014/47 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, davalı kurumun kargosuna verdiği eşyalarının kaybolduğunu, yapmış olduğu müracaata davalı tarafından 150 TL zararının ödeneceğinin bildirildiğini ancak zararının daha fazla olduğunu ileri sürerek, 2.500 TL"nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıya tazminatın ödeneceğinin bildirildiğini ancak tazminatı almadığını, Posta Kolileri Yönetmeliği"nin 78. ve Posta Kanunu"nun 50. maddesi gereği değer konulmamış koli için ödenecek tazminatın miktarının adi posta değerinin on katından fazla olamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak, tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında taşıma sözleşmesi yapıldığı, davacı tarafa karşı davalının kargo gönderimi ile ilgili olarak bilgilendirme yükümlülüğünün olduğu, bilgilendirme sonrasında gönderenin tercihi doğrultusunda kargonun kabulü gerektiği ancak davalı kurum tarafından davacının kolisi teslim alınırken kurumun kendi iç mevzuatları ile ilgili bilgilendirme yapıldığına dair herhangi bir delilin dosyada olmadığı, taşıma sözleşmesine göre kargonun tam ve kusursuz olarak davacının belirttiği adrese teslimi gerektiği halde kolinin .... Başmüdürlüğü"nde kaybolduğu, bu haliyle ...."nin sorumluluğunun doğduğu ve olayda davalı tarafın %100 kusurlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, 2.500,00 TL tazminat bedelinin tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kargo taşıma sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, daha önce verilen davanın reddine dair karar Dairemizin 19/03/2013 tarihli 2012/4686 E. 2013/5301 K. sayılı ilamıyla davalının, davacı taşınan eşya değerini belirtmediğinden Posta Kolileri Yönetmeliği ve Posta Kanunu doğrultusunda ödenecek tazminat miktarının davacıya ödenmesini kabul ettiği, buna göre mahkemece, belirtilen Kanun ve Yönetmelik hükümleri değerlendirilerek davacıya ödenmesi gereken tazminat miktarının belirlenmesi için dava konusu kargo taşıma konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmak suretiyle davacının zarar miktarının belirlenmesi gerektiği, davalının ödemeyi teklif ettiği miktar için dahi davanın
reddine karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle bozulmuş olmasına; mahkemece bozma ilamına uyulmuş olmasına rağmen, tazminat miktarının tayininde ilgili yasal mevzuat nazara alınmadığı gibi bu hususta yapılan bilirkişi incelemesinin de yeterli olduğu söylenemez. Davalı ... yönünden uygulama alanı bulacak 5584 sayılı Posta Kanunu, 27961 sayılı .... Kargo ve Kurya Gönderileri Hakkındaki Yönetmeliği hükümleri nazara alındığında ..."nin, gönderen-davacıya karşı sınırlı sorumluluğu söz konusudur. (Y.11.H.D. 2006/13825 e.,2010/1027 k.). Bu durumda ilgili yasal düzenlemeler de dikkate alınarak davacıya ödenmesi gereken tazminat miktarının belirlenmesi için dava konusu kargo taşıma konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak davacının zarar miktarının belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde bozma ilamı gereği yerine getirilmeksizin hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.