Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9979
Karar No: 2016/220
Karar Tarihi: 13.01.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/9979 Esas 2016/220 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, kaybettiği kimliğinin sahte kredi kartı sözleşmesi düzenlenmesinde kullanıldığını ve bundan dolayı banka tarafından takibe alındığını, ailesi ve işinde sorunlar yaşadığını iddia ederek manevi ve maddi tazminat talep etmiştir. Mahkeme, bankanın sorumluluğunun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, bir güven kurumu olarak bankaların kredi kartı sözleşmesi imzalanırken gerekli özeni göstermesi gerektiğini belirterek kararı bozmuştur.
Kanun Maddeleri: Bankalar Kanunu (5411 sayılı kanun), Borçlar Kanunu (6098 sayılı kanun)
11. Hukuk Dairesi         2015/9979 E.  ,  2016/220 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/11/2014 tarih ve 2012/332-2014/505 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacının kaybettiği kimliğinin dava dışı kimliği meçhul şahısça kullanılarak, adına banka ile kredi kartı sözleşmesi yapıldığını, bankanın bu konuda özen göstermediğini, kullanılan kredi kartı borcu sebebiyle davacı hakkında takip başlatıldığını, davacının iş yerinde ve ailesiyle olan ilişkilerinde bu olay sebebiyle sorunlar yaşadığını ileri sürerek; 20.000,00 manevi, 20.000,00 TL maddi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, iddia edilen hususların müvekkilince bilinmesinin mümkün olmadığını, icra hukuk mahkemesine yapılan itiraz üzerine davalının davacı hakkında işlem yapmadığını, kötüniyetin söz konusu olmadığını, takibe konu alacağın başka bir şirkete temlik edildiğini, bu suretle davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davacının hiçbir zararının olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı bankanın, nüfus kimliğinin çalıntı olduğunu bilmesinin beklenemeyeceği, resmi belgeler ışığında işlem yapan bankadan tazminat istenemeyeceği, bankanın sorumluluğunun olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, davacının kaybettiği kimliğinin meçhul şahıslarca kullanılarak düzenlenen sahte kredi kartı sözleşmesi nedeniyle davacı tarafça uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, resmi belgeler ışığında işlem yapan bankanın sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, bir güven kurumu olan ve bu nedenle hafif kusurundan dahi sorumlu olan bankaların, kredi kartı sözleşmesi düzenlenirken ve kredi kartı verirken gerekli basiret ve özeni göstermeleri gerekir. Bu kapsamda bankalar sadece kendilerine ibraz edilen bir kısım belgelerle yetinmeyip, inceleme yapmak suretiyle işlem yapmak zorundadır.
    Somut olayda, davacının nüfus cüzdanındaki bilgiler meçhul kişiler tarafından bir şekilde ele geçirilerek banka ile kredi kartı sözleşmesi imzalanmış, ceza dosyasında alınan bilirkişi raporuna istinaden kredi kartı üyelik sözleşmesinde yazılmış gözüken yazı, rakam ile atılmış gözüken imzaların davacı ..."ın eli ürünü olmadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla, davalı bankanın kredi kartı sözleşmesi düzenlenirken ve kredi kartı verirken gerekli dikkat ve özeni göstermediği, gerekli araştırmaları yapmadığı, bu suretle sorumlu olduğu nazara alınarak, davalının hukuki durumunun davacı delilleri toplanarak sonucuna göre değerlendirilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi isabetli olmayıp kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi