Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2908
Karar No: 2021/1434
Karar Tarihi: 15.03.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/2908 Esas 2021/1434 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2019/2908 E.  ,  2021/1434 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, bedel davası sonunda, davanın kabulüne ilişkin Yerel Mahkeme kararına karşı davalı ... tarafından yapılan istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesince yerinde görülerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve vekalet görevinin kötüye kullanıldığı, fakat davalı ...’ın iyi niyetli olduğu gerekçesiyle ... yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    -KARAR-
    Dava; vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.
    Davacı, yurt dışında yaşadığını, bir kısım mallarının idaresi için, satış yetkisi de içeren vekaletname ile davalı ...’yi vekil tayin ettiğini,...’in vekalet görevini kötüye kullanarak maliki olduğu 5044 parsel sayılı taşınmazı diğer davalı ...’a satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin bilgi ve rızası dışında yapıldığı gibi kendisine bedel de ödenmediğini,davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek tapu iptali-tescile, aksi takdirde taşınmaz değerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..., on yıldır davacının işlerini takip ettiğini, davacının bilgisi dahilinde taşınmazı sattığını, yapılan işlemlerin karşılıklı güvene dayalı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ..., taşınmazı 55.000 TL bedelle diğer davalı ...’den satın aldığını,satış işleminden davacının bilgisi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı , davalı ...’ın da iyi niyetli olmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile iptal - tescile karar verilmiş, anılan kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından 6100 sayılı HMK’nin 353/1.b.2 maddesi gereğince istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı, fakat davalı ...’ın iyi niyetli olduğu gerekçesiyle ... yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazın satış tarihindeki değeri olan 85.501,73 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...’den tahsiline karar verilmiş, anılan karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının ... 15. Noterliğinin 16.05.2008 tarih ve 21179 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile , davacının babası dava dışı İsmail Vatansever’in ise ... Başkonsolosluğunca düzenlenen 15.01.2008 tarih, 134 belge nolu vekaletnamesi ile ; ... ili,... ilçesi hudutları dahilindeki tüm taşınmazları ile ilgili satış, satış vaadi sözleşmesi imzalama vs. işlemleri yapmak üzere davalılardan ...’i vekil tayin ettikleri, davalının söz konusu vekaletnamelerdeki yetkisine dayanarak, 4.12.2015 tarih, 10189 yevmiye nolu işlemle davacının adına kayıtlı olan dava konusu 5044 parsel sayılı taşınmazı 55.000,00 TL bedelle, davacının babası İsmail’e ait olan 4759 parsel sayılı taşınmazı ise 14.000,00 TL bedelle davalı ...’a satış suretiyle temlik ettiği, davacının 27.07.2016 tarihinde ...’yi vekillikten azlettiği, İsmail tarafından, kendisine ait olan 4759 parsel sayılı taşınmazın vekil ... eliyle davalı ...’a satışının vekâlet görevinin kötüye kullanılarak yapıldığı ve ...’ın da vekil ile el ve işbirliği içerisinde olduğu iddiası ile ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/325 E. sayılı dosyası ile tapu iptali ve tescil davası açıldığı, mahkemece 07.02.2018 tarihinde davanın kabulüne karar verildiği, anılan kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, Borçlar Kanununun temsil ve vekalet akdini düzenleyen hükümlerine göre, vekalet sözleşmesi büyük ölçüde tarafların karşılıklı güvenine dayanır. Vekilin borçlarının çoğu bu güven unsurundan, onun vekil edenin yararına ve iradesine uygun davranış yükümlülüğünden doğar.
    6098 s. Türk Borçlar Kanununda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde (818 s. Borçlar Kanununun 390.) maddesinde aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir.
    Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür.
    Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır. Vekâletin kapsamı, sözleşmede açıkça gösterilmemişse, görülecek işin niteliğine göre belirlenir. (TBK"nin 504/1) Sözleşmede vekaletin nasıl yerine getirileceği hakkında açık bir hüküm bulunmasa veya yapılan işlem dış temsil yetkisinin sınırları içerisinde kalsa dahi vekilin bu yükümlülüğü daima mevcuttur. Hatta malik tarafından vekilin bir taşınmazın satışında, dilediği bedelle dilediği kimseye satış yapabileceği şeklinde yetkili kılınması, satacağı kimseyi dahi belirtmesi, ona dürüstlük kuralını, sadakat ve özen borcunu göz ardı etmek suretiyle, makul sayılacak ölçüler dışına çıkarak satış yapma hakkını vermez. Vekil edenin yararı ile bağdaşmayacak bir eylem veya işlem yapan vekil değinilen maddenin son fıkrası uyarınca sorumlu olur. Bu sorumluluk BK"de daha hafif olan işçinin sorumluluğuna kıyasen belirlenirken, TBK"de benzer alanda iş ve hizmetleri üslenen basiretli bir vekilin sorumluluğu esas alınarak daha da ağırlaştırılmıştır.
    Öte yandan, vekil ile sözleşme yapan kişi 4721 s. Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 3. maddesi anlamında iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşme geçerlidir ve vekil edeni bağlar. Vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu husus vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalır, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamaz.
    Ne var ki, üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, TMK"nin 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmelidir. Söz konusu yasa maddesi buyurucu nitelik taşıdığından hakim tarafından kendiliğinden (resen) göz önünde tutulması zorunludur. Aksine düşünce kötü niyeti teşvik etmek en azından ona göz yummak olur. Oysa bütün çağdaş hukuk sistemlerinde kötü niyet korunmamış daima mahkum edilmiştir. Nitekim uygulama ve bilimsel görüşler bu yönde gelişmiş ve kararlılık kazanmıştır.
    Somut olaya gelince; çekişme konusu taşınmazın satış tarihi itibariyle keşfen saptanan değerinin 85.501,73 TL olduğu, kayıt maliki davalı ...’ın ise taşınmazı 55.000,00 TL ‘ye satın aldığını belirttiği, ... tarafından satış bedelinin ödendiğine dair herhangi bir belge sunulmadığı,vekil ... ile davalı ...’ın birbirlerini tanıdıkları,... tarafından aynı akitle davacının babası dava dışı İsmail’e ait taşınmazın da davalı ...’a devredildiği olguları birlikte gözetildiğinde vekil ... ile kayıt maliki davalı ...’ın el ve işbirliği içinde hareket ederek davacıyı zararlandırdıkları açıktır.
    Hâl böyle olunca, tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde bedele hükmedilmesi doğru değildir.
    Davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin 371/1-a maddesi gereğince ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK"nin 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi