11. Hukuk Dairesi 2015/15677 E. , 2016/213 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12/05/2015 tarih ve 2014/2112-2015/461 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davacı ... "un hamileliğinin takibini yapan kadın doğum uzmanı ...."un tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin davalı şirketçe tanzim edildiğini, doktorun genel olarak tıbbi kötü uygulaması sonucu "down sendromu" hamilelikte teşhis edilmediğinden küçük ...."ın down sendromlu olarak doğduğunu, davacı ..."un öncelikle iş görmezlik hali nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını, davacılar ... ve ..."un da hayat boyu çocuklarının down sendromlu olarak görerek acı çekmeye devam edeceklerini ileri sürerek; davacı ... için 10.000 TL iş görmezlik ve maddi tazminat, 60.000 TL manevi tazminat, davacı anne ... için 30.000 TL, baba ... için 30.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu, müvekkili nezdinde adı geçen doktora ait tıbbi kötü uygulamaya ilişkin ZMS poliçesi bulunmadığını, bu suretle davalıya husumet düşmeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu olayda tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle; mahkemenin görevsizliğine, davanın görev nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 114/1-c, 115/2 ye göre usulden reddine, HMK 20 md.ye göre kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haflalık süre içinde başvuru halinde dava dosyasının görevli ve yetkili Anadolu Tüketici Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
1- Ticaret Mahkemelerinin görevi, 6102 sayılı TTK"nın 5/1. maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” şeklinde düzenlenmiş olup, yine aynı Kanun"un 4/1(a) maddesinde, “Tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu Kanun"da ... öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları” mutlak ticari dava olarak sayılmıştır.
Öte yandan, somut ihtilafa konu tazminat davası, 6102 sayılı TTK"nın 1401 vd. maddelerinde düzenlenen sigorta sözleşmelerinden doğan riziko tazminatı alacağına ilişkin olduğu gibi davalı sigorta şirketinin sorumluluğu anılan Kanunun 1473. maddelerinden kaynaklanmakla ihtilafın TTK hükümleri uygulanmak suretiyle çözülecek olması nedeniyle davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesi"ne ait olduğu halde yerel mahkemece yanılgılı gerekçeyle davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
2- Davalı sigorta şirketi vekilinin, temyiz itirazının bozma sebep ve şekli itibariyle şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Mahkeme hükmünün yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davalı vekilinin temyiz itirazlarının (2) numaralı bentte yer alan gerekçeyle incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.