23. Hukuk Dairesi 2018/446 E. , 2020/4020 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif, tapu iptali ve tescil, müdahalenin önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının, davacı kooperatifin eski üyesi olduğunu, istifadan önce ... Mah. 8. blok, 2 nolu bağımsız bölümün ferdîleştirme suretiyle davalıya verildiğini, istifa eden üyenin aldığı daireyi geri vermesi gerektiğini ileri sürerek söz konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini ve müdahalenin men’ini talep etmiştir.
Davalı vekili, kooperatif genel kurul kararında kesin hesap komisyonunca belirlenen daire başına düşen bakiye bedeli ödeyen üyelerin dairesini alarak üyelikten çıkarabilmesine karar verildiğini,müvekkilinin yükümlülüklerini yerine getiridğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davalı kooperatif üyesi ile davacı kooperatif birbirlerine karşı, ortaklık ilişkisinden doğan ana edimlerini yerine getirmiş durumda olduğu, davalı üyenin, davacı kooperatife karşı kooperatifin genel giderlerine katılma borcu dışında bir yükümlülüğü kalmadığı, kendisine kur"a sonucu isabet eden dairenin tapusunun iptalinin istenmesi hukuken mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesince kooperatif dağılma sürecinde olmadığından Kooperatifler Kanunu’nun 81/2 madesinin uygulanamayacağı,davalının istifasına dayanak yaptığı genel kurul kararının kendisine henüz konutları teslim edilmeyen ortaklar aleyhine, Kooperatifler Kanunu"nun 23. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesini ihlâl ettiği, bu kararın batıl olduğu, ancak, davacı kooperatifçe bu hususun ileri sürülmediği gibi davacı kooperatifin, kendi genel kurul kararının batıl olduğunu ileri sürmesinin TMK"nin 2. maddesindeki iyiniyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hükmün gerekçesinin bir kısmında davalının kooperatiften istifa etmiş olduğu, sonrasında ise davalıdan tekrar "üye" olarak sözedilerek davalı üyesinden tapu iptali ve tescil talebinde bulunamayacağı şeklindeki kabulün çelişikili olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK"nın 353/(1)-b.2.
maddesi uyarınca gerekçesi kısmen düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesine, davacı vekilinin diğer hususlara yönelik istinaf başvurusunun HMK"nın 353/(1)-b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı , davacı vekilince süresinde temyiz yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davacı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 03.12.2020 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.