MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1) Sanıklar hakkında hakaret suçlarından kurulan hükümlerin temyizinde;
Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik katılan ...’nin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2) Sanıklar hakkında kasten yaralama ve tehdit suçlarından kurulan hükümlerin temyizine gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a) Katılanın daha önce sanıkların yanında şoför olarak çalıştığı, iş yerinden ayrılarak aynı işi yapması ve sanıkların bir kısım müşterileri ile iş yapmaya başlaması nedeniyle aralarında husumet oluştuğu, sanıkların aynı işi yapmaması için katılanı zaman zaman tehdit ettikleri ve olay günü de basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladıklarının iddia ve kabul edilmesi karşısında; sanıklarının eylemlerinin TCK"nın 117/1, 119/1,c fıkralarında düzenlenen iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunu oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilip tartışılmadan kasten yaralama ve tehdit suçlarından yazılı şekilde karar verilmesi,
b) Sanık ...’ın tekerrüre esas alınan ilamında 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin uygulandığının ve 5275 sayılı Yasa"nın 108/3. maddesi uyarınca ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda hükümlünün koşullu salıvermeden yararlanmayacağının anlaşılması karşısında; ikinci kez mükerir olan sanık hakkında hükmedilen cezanın ikici kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmemesi,
c) Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının öngörülen biçimde uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’ın, katılan ...’nin, sanık ... Can ve müdafininin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken, 1412 sayılı CMK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 12/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.