7. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4848 Karar No: 2021/1844 Karar Tarihi: 10.02.2021
5607 ve 5809 sayılı Kanunlara muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/4848 Esas 2021/1844 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesinde görülen bir davada, sanığın 5607 ve 5809 sayılı Kanunlara muhalefet suçlarından suçlu bulunarak hüküm giydiği belirtilmektedir. Ancak, sanıklar lehine yeni kanun düzenlemeleri yapıldığından ve CMK'da değişiklikler yapıldığından, yerel mahkemenin yeniden değerlendirme yapması gerektiği ifade edilmektedir. Ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin verdiği bir kararın da etkisiyle, dosyanın \"Basit Yargılama Usulü\" yönünden değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek, kararın bozulması kararlaştırılmıştır. İlgili kanun maddeleri ise şöyle belirtilmiştir: 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi, 7242 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası, 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesi ve 5/2. maddesi, 5271 sayılı CMK'nun 251/1. ve 3. maddeleri, 7188 sayılı Kanun'un 31. maddesi ve geçici 5. madde-d bendi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
7. Ceza Dairesi 2018/4848 E. , 2021/1844 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 ve 5809 sayılı Kanunlara muhalefet HÜKÜM : Sanığın 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan hükümlülük, erteleme, 5809 sayılı Kanuna muhalefet suçundan hükümlülük, HAGB, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Sanık hakkında 5809 sayılı Yasaya Muhalefet suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı yapılan itiraz ......2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 16/02/2015 tarihli kararı ile incelenerek reddedildiği anlaşılmakla: 5607 Sayılı Yasaya Muhalefet suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapılan incelemede; Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, Kabule göre ise; 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nun 251/1. maddesine göre, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükme, 7188 sayılı Kanun’nun 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d. maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesi"nin, 19/08/2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresine ilişkin esas incelemenin aynı bentte yer alan “...basit yargılama usulü...” yönünden Anayasa"ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, böylece “kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden iptal kararı” verildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ise de, CMK’da yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olmakla birlikte, iptal kararının sonuçları itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nun 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan TCK"nun 7. ve CMK’nun 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü” yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Yasaya aykırı, sanığın ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.