11. Ceza Dairesi 2012/23350 E. , 2014/11399 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Edimin ifasına fesat karıştırmak (nitelikli dolandırıcılık suçundan yürütülen davada değişen suç vasfına göre) resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1)Değişen suç vasfına göre 765 sayılı kanunun 362/2. maddesi gereğince 1 yıl hapis ve 440 YTL adli para cezası,
2)765 sayılı TCK.nun 342/1, 80. maddeleri gereğince 2 yıl 11 ay hapis cezası
I- Değişen suç vasfına göre edimin ifasına fesat karıştırmak suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazının incelenmesinde:
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “edimin ifasına fesat karıştırmak” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 10.12.2004 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
II- Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelen sanık müdafiinin temyiz itirazının incelenmesine gelince:
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
5237 sayılı TCK" nun 43. maddesinde, 765 sayılı TCK"nun 80. maddesinden farklı olarak "değişik zamanlarda" denilmesi karşısında, aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığından, dosya içeriğine göre ... Üniversitesi"nin 24.01.2005 günlü yazısında; suça konu 07.12.2004 ve 08.12.2004 tarihli üst yazıların şirket temsilcisi tarafından 10.12.2004 tarihinde laboratuvara teslim edildiğinin belirtilmesi karşısında, değişik zamanlarda düzenlendiğine dair delil bulunmayan belgeleri aynı anda vermekten ibaret eyleminde, 5237 sayılı TCK"nun 43. maddesi kapsamında zincirleme suç koşullarının oluşmadığı, eylemin bütün olarak suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nun 204/1. maddesi kapsamında kaldığı, aynı yasanın 204/1. maddesinde düzenlenen suçun cezasının 2 yıldan 5 yıla kadar, 765 sayılı TCK" nun 342/1. maddesindeki cezasının ise 2 yıldan 8 yıla kadar olması karşısında cezaların üst sınırı nazara alındığında 5237 sayılı Yasanın 204/1. madde ve fıkrası ile belirlenecek temel hapis cezasının, 765 sayılı TCK" nun 342/1. maddesi ile tayin edilen 2 yıl 6 ay temel hapis cezasından daha az takdir edilmesi gerektiği gözetilerek 5237 sayılı TCK"nun 204/1. maddesinin tatbiki ile bulunacak sonuç cezanın, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK"nun, eyleme uyan 342/1 ve 80. maddelerinin uygulanması sonucu bulunacak sonuç cezaya göre daha lehe olacağı gözetilmeden; olayda uygulama şartları oluşmadığı halde, yeni Kanuna göre ceza tayininde TCK"nun 43. maddesinin tatbiki gerekeceğinden bahsedilerek hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde uygulama yapılması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10.06.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.