Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/6369
Karar No: 2019/6881
Karar Tarihi: 08.04.2019

Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/6369 Esas 2019/6881 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2017/6369 E.  ,  2019/6881 K.

    "İçtihat Metni"

    İhtiyati tedbir kararına muhalefet eyleminden şikayet edilen ..."nin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 389/1. maddesi uyarınca 4 ay disiplin hapsi cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 13/12/2013 tarihli ve 2013/140 esas sayılı ara kararına yönelik itirazın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/12/2016 tarihli ve 2016/1205 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Adalet Bakanlığı"nın 28/11/2017 gün ve 8394 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/12/2017 gün ve KYB. 2017/67616 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
    Anılan ihbarnamede;
    Dosya kapsamına göre, şikayet eden ... vekili tarafından, doktor olan müvekkilinin ismi, fotoğrafları ve videoları kendisinden izin alınmadan haksız ve ticari amaçlı olarak LİPİTABS isimli ürünün satış ve tanıtımlarında kullanılarak kişilik haklarına saldırıda bulunulduğundan bahisle, İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine maddi ve manevi tazminat ödetilmesi ve internet sitesindeki yayınların durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğu ve anılan Mahkemenin 2013/140 esas sayılı dosyası üzerinden 04/06/2013 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbirin kabulüne ve davacı olan ..."ın isim, fotoğraf, görüntü ve videoların davalılar tarafından internette, radyolarda, televizyonlarda, yazılı ve görsel basın ile davalılara ait ürünlerin satıldığı tüm mecralarda kullanılmasının durdurulmasına ve önlenmesine karar verildiği,
    Müşteki vekilinin 25/07/2013 tarihli şikayeti üzerine, anılan Mahkemenin 13/12/2013 tarihli ara kararı ile şikayet edilen ..."nin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 389/1. maddesi uyarınca 4 ay disiplin hapsi cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, verilen karara şikayet edilen vekili tarafından yapılan itiraz üzerine merci İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/12/2016 tarihli kararıyla itirazın reddine karar verilmiş ise de;
    23/05/2007 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkındaki 5651 sayılı Kanun"un 9. maddesinin 1, 2, 3 ve 4 no"lu bentlerinde, yayın içeriği nedeniyle hakları ihlal edildiğini iddia eden kişi ya da kişilerin hangi usullerle ve hangi mercilere yayın durdurma talebinde bulunacağının aşamalarla belirlendiği,
    5651 sayılı Kanun"un 9. maddesinde, içerik nedeniyle hakları ihlal edildiğini iddia eden kişinin, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması halinde yer sağlayıcısına başvurarak kendisine ilişkin içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebileceği gibi doğrudan sulh ceza hâkimine başvurarak da içeriğe erişimin engellenmesini de isteyebileceği,
    4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 24. maddesinde "Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hakimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını istiyebilir" ve 25. maddesinde " Davacı, hakimden saldırı tehlikesinin önlenmesini, sürmekte olan saldırıya son verilmesini, sona ermiş olsa bile etkileri devam eden saldırının hukuka aykırılığının tespiti isteyebilir. Davacı bunlarla birlikte, düzeltmenin veya kararın üçüncü kişilere bildirilmesi ya da yayımlanması isteminde de bulunabilir." şeklinde düzenlemelere yer verilmiş ise de, 5651 sayılı Kanun"un, internet ortamındaki yayınlar nedeniyle kişilik haklarının saldırıya uğraması durumunda hangi usul ve esaslara göre mücadele edileceğini düzenlemekte olup, bu yönüyle 4721 sayılı Medeni Kanuna göre özel yasa durumunda olduğu, bu hali ile 5651 sayılı Kanundaki özel düzenleme gözetildiğinde, internet ortamında yapılan saldırılar ile ilgili görevli mahkemenin Sulh Ceza Mahkemesi olduğu cihetle, mahkemesince bu hususta
    görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği, gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla,
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    6100 sayılı Kanun"un "İhtiyati tedbir kararı" başlıklı 391/1. maddesi;
    "(1) Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir."
    "Tedbire muhalefetin cezası" başlıklı 398. maddesi;
    "(1) İhtiyati tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymayan veya tedbir kararına aykırı davranan kimse, bir aydan altı aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılır. Görevli ve yetkili mahkeme, esas hakkındaki dava henüz açılmamışsa, ihtiyati tedbir kararı veren mahkeme; esas hakkındaki dava açılmışsa, bu davanın görüldüğü mahkemedir." hükmünü amirdir.
    (Anayasa Mahkemesinin 11/7/2018 tarihli ve E.:2018/1 K.:2018/83 sayılı kararı ile bu fıkranın birinci cümlesinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir. Söz konusu İptal Kararı Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra (21/11/2019 tarihinde) yürürlüğe girer.)
    6100 sayılı HMK gereği disiplin hapsine karar verilmesi halinde hürriyeti kısıtlanan kişinin hangi yargı yoluna başvuracağı açıkça düzenlenmemiştir. Ancak disiplin hapsine karar vermekle görevli ve yetkili mahkeme; esas hakkında dava açılmışsa davaya bakan mahkeme, dava açılmadan ihtiyati tedbir kararı istenmiş ise bu ihtiyati tedbir kararını veren mahkemedir.
    Disiplin hapsi; 5271 sayılı CMK"nun 2.maddesinde; "...Kısmî bir düzeni korumak amacıyla yaptırım altına alınmış olan fiil dolayısıyla verilen, seçenek yaptırımlara çevrilemeyen, önödeme uygulanamayan, tekerrüre esas olmayan, şartla salıverilme hükümleri uygulanamayan, ertelenemeyen ve adlî sicil kayıtlarına geçirilmeyen hapsi, ifade eder." şeklinde tanımlanmıştır.
    5271 sayılı Kanun"un 60/4. maddesi ve Yargıtay"ın yerleşik içtihatları ve Dairemizin de pek çok emsal kararında benimsendiği üzere, disiplin hapsi cezasına karşı 5271 sayılı CMK"nun 267 ila 271. maddelerinde düzenlenen "itiraz" kanun yoluna başvurulabileceği öngörülmektedir.
    Somut uyuşmazlıkta, İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince, "...davacının isim,fotoğraf, görüntü ve videolarının, davalılar tarafından radyo, televizyon, internet, yazılı ve görsel basında davalılara ait ürünlerin satıldığı tüm mecralarda kullanılmasının durdurulması ve önlenmesi ile "www.gurkankubilay.com.tr" adresine erişimin engellenmesine..." dair verilen 04.06.2013 tarihli ihtiyati tedbir mahiyetindeki ara karar tarihinde yürürlükte bulunan 5651 sayılı Kanun"un "Erişimin Engellenmesi Kararı ve Yerine Getirilmesi" başlıklı 8. maddesi;
    "(1) İnternet ortamında yapılan ve içeriği aşağıdaki suçları oluşturduğu hususunda yeterli şüphe sebebi bulunan yayınlarla ilgili olarak erişimin engellenmesine karar verilir:
    a) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nda yer alan;
    1) İntihara yönlendirme (madde 84),
    2) Çocukların cinsel istismarı (madde 103, birinci fıkra),
    3) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (madde 190),
    4) Sağlık için tehlikeli madde temini (madde 194),
    5) Müstehcenlik (madde 226),
    6) Fuhuş (madde 227),
    7) Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama (madde 228),
    suçları.
    b) 25/7/1951 tarihli ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun"da yer alan suçlar.
    (2) Erişimin engellenmesi kararı, soruşturma evresinde hakim, kovuşturma evresinde ise mahkeme tarafından verilir. Soruşturma evresinde, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından da erişimin engellenmesine karar verilebilir. Bu durumda Cumhuriyet savcısı kararını yirmidört saat içinde hakimin onayına sunar ve hakim, kararını en geç yirmidört saat içinde verir. Bu süre içinde kararın onaylanmaması halinde tedbir, Cumhuriyet savcısı tarafından derhal kaldırılır.
    (3) Hakim, mahkeme veya Cumhuriyet savcısı tarafından verilen erişimin engellenmesi kararının birer örneği, gereği yapılmak üzere Başkanlığa gönderilir.
    (4) İçeriği birinci fıkrada belirtilen suçları oluşturan yayınların içerik veya yer sağlayıcısının yurt dışında bulunması halinde veya içerik veya yer sağlayıcısı yurt içinde bulunsa bile, içeriği birinci fıkranın (a) bendinin “(2) ve (5)” numaralı alt bentlerinde yazılı suçları oluşturan yayınlara ilişkin olarak erişimin engellenmesi kararı re"sen Başkanlık tarafından verilir. Bu karar, erişim sağlayıcısına bildirilerek gereğinin yerine getirilmesi istenir.
    (5) Erişimin engellenmesi kararının gereği, derhal ve en geç kararın bildirilmesi anından itibaren dört saat içinde yerine getirilir.
    (6) Başkanlık tarafından verilen erişimin engellenmesi kararının konusunu oluşturan yayını yapanların kimliklerinin belirlenmesi halinde, Başkanlık tarafından, Cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur.
    (7) Soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi halinde, erişimin engellenmesi kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. Bu durumda Cumhuriyet savcısı, kovuşturmaya yer olmadığı kararının bir örneğini Başkanlığa gönderir.
    (8) Kovuşturma evresinde beraat kararı verilmesi halinde, erişimin engellenmesi kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. Bu durumda mahkemece beraat kararının bir örneği Başkanlığa gönderilir.
    (9) Konusu birinci fıkrada sayılan suçları oluşturan içeriğin yayından çıkarılması halinde; erişimin engellenmesi kararı, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından kaldırılır.
    (10) Koruma tedbiri olarak verilen erişimin engellenmesi kararının gereğini yerine getirmeyen yer veya erişim sağlayıcılarının sorumluları, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, “altı aydan iki yıla kadar hapis cezası” ile cezalandırılır.
    (11) İdari tedbir olarak verilen erişimin engellenmesi kararının yerine getirilmemesi halinde, Başkanlık tarafından erişim sağlayıcısına, onbin Yeni Türk Lirasından yüzbin Yeni Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir. İdari para cezasının verildiği andan itibaren yirmidört saat içinde kararın yerine getirilmemesi halinde ise Başkanlığın talebi üzerine Kurum tarafından yetkilendirmenin iptaline karar verilebilir.
    (12) Bu Kanunda tanımlanan kabahatler dolayısıyla Başkanlık veya Kurum tarafından verilen idari para cezalarına ilişkin kararlara karşı, 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümlerine göre kanun yoluna başvurulabilir.
    (Ek 13. fıkra: 5809 - 5.11.2008 / m.67/7) (13) İşlemlerin yürütülmesi için Başkanlığa gönderilen hakim ve mahkeme kararlarına 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre Başkanlıkça itiraz edilebilir." hükümlerini amirdir.
    Tüm bu açıklamalar ışığında; hukuk mahkemelerince, hakkın elde edilmesini önemli ölçüde zorlaştıracak veya imkansız hale getirebilecek nitelikte bir sakıncanın bertaraf edilmesi amacıyla uyuşmazlık konusu hakkında, bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir.
    İnternet üzerinden yapılan bir yayının erişiminin engellenmesi, yayının ortadan kaldırılması veya düzeltilmesine yönelik kararların, sadece 5651 sayılı Kanun"da sayılı şartlarda ve usullerde sadece 5651 sayılı Kanun"da yazılı madde gerekçe gösterilerek ve sadece Sulh Ceza Mahkemelerince uygulanması zorunluluğu bulunmadığı gibi hukuk mahkemeleri de somut olayın özelliklerine ve 6100 sayılı Kanun"un 389 ila 398. maddelerinde düzenlenen "ihtiyati tedbir" hükümlerine uygun olmak şartıyla, internet üzerinden yapılan yayınlar hakkında uyuşmazlık konusuna göre değişik mahiyette kararlar verebileceklerdir.
    Kanun yararına bozmaya konu dosyadaki somut olay değerlendirildiğinde;
    Davacı ... tarafından İstanbul Fikri ve Sınai Haklar (Hukuk) Mahkemesinde 03.06.2013 tarihinde 2013/140 E. sayılı dosyasıyla açılan "ihtiyati tedbir talepli maddi ve manevi tazminat" davasında mahkemece 04.06.2013 tarihinde alınan ara kararda; "...ihtiyati tedbir isteminin kabulüyle, davacı ..."ın isim, fotoğraf, görüntü ve videolarının davalılar (... Grup Dış Tic. Ltd. Şti.ve şirket yetkilisi ...) tarafından internette, radyolarda, televizyonlarda, yazılı ve görsel basın ile davalılara ait ürünlerin satıldığı tüm mecralarda kullanılmasının DURDURULMASI VE
    DİNLENMESİ ile....com.tr adresli alan adına ERİŞİMİN ENGELLENMESİNE,...itirazı kabil olmak üzere..." karar verildiği, işbu kararın 26.06.2013 günü davalı şirket vekiline tebliğ edildiği, itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
    İhtiyati tedbir kararının davacı tarafından İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğünün 2013/15745 E. sayılı dosyasında icra takibine konu edildiği ve icrasının istenildiği, ancak davalı şirketin dava dilekçesinde adı geçen internet sitelerinde halen davacı doktorun adı ve videolarına karşı saldırılarının devam ettiği gerekçesiyle davacı vekilinin 25.07.2013 tarihinde şirket yetkilisi ..."nin HMK"nun 398. maddesi gereği disiplin hapsi ile cezalandırılmasını istediği,
    Mahkemece disiplin hapsi istemi konusunda duruşma açılmak suretiyle bir bilirkişiden davaya konu saldırının ihtiyati tedbir kararına rağmen devam edip etmediği hususunda rapor aldırıldığı, rapora göre ihtiyati tedbir kararında adı geçen "www.gürkankubilay.com.tr" ve dilekçelerde adı geçen "www.kitosan.com.tr" adresinde 24.10.2013 tarihi itibariyle bir yayın olmadığı, adreslerin boş olduğu, ancak dava dilekçesinde adı geçen "lipitablet.com.tr" internet sitesinde davacı ..."ın isim ve fotoğraflarının altında bazı linkler verildiği, ancak bu linkten erişilen www.youtube.com sayfasında açılan pencerelerde ... adlı bir başka kişinin videolarına ulaşıldığının tespit edildiği,
    Mahkemece, 13.12.2013 tarihli ara kararla, daha önceden verilen 04.06.2013 tarihli ara karara rağmen davacının isim ve fotoğraflarına saldırının devam ettiği değerlendirilmiş olmakla davalı ..."nin HMK"nun 398/1. maddesine göre tedbir kararına muhalefet etmek eyleminden "4 ay disiplin hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 15 gün içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere" karar verildiği, davalı ... vekilinin, ara kararla verilen disiplin hapsini temyiz ettiği, temyiz talebinin Dairemizin 10.03.2016 tarihli, 2015/32597 E., 2016/7361 K. sayılı kararıyla, ortada temyizi kabil bir karar olmaması nedeniyle dosyanın incelenmeksizin iadesine karar verildiği,
    Bunun üzerine davalı vekilince yapılan itirazın merci İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 20.12.2016 tarihinde verilen 2016/1205 D.İş. sayılı kararla reddedildiği, kararın infaz edileceği savcılık tarafından kanun yararına bozma talebiyle Adalet Bakanlığına başvurulduğu, Adalet Bakanlığı"nın 22.05.2017 tarihli ve 2017/351 sayılı yazısıyla "kanun yararına bozma yoluna gidilmediğine" dair karar verildiği,
    Ancak, bu arada hakkında disiplin hapsi cezası verilen davalı şirketin yetkili temsilcisi ile aynı gerekçelerle hakkında disiplin hapsi verilen ve yine disiplin hapsine karşı itirazı İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 08.12.2016 tarihinde verilen 2016/1204 D.İş. sayılı kararla reddedilen (aynı olayla ilgili olarak farklı bir dosyada davalı şirket yetkilisi olan) Metin Sarı"nın kanun yararına bozma başvurusunun, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca Dairemizin önüne getirildiği ve Dairemizin 07/02/2018 tarihli, 2017/3289 E., 2018/1063 K. sayılı kararıyla kabul edilerek, merci kararının CMK"nun 309/4. maddesi uyarınca bozulmasına karar verildiği,
    İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı infaz masası tarafından ikinci kez Dairemizin kararı emsal gösterilerek kanun yararına başvurulduğu ve İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 2017/756 D.İş. sayılı kararla infazın durdurulmasına karar verildiği ve dosyanın kanun yararına bozma talebi ile Dairemize gönderildiği görülmektedir.
    Yukarıda anlatılan mevzuat ve emsal kararlar çerçevesinde; başvuran davalı şirket yetkilisi hakkında, 13.12.2013 tarihinde İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince 6100 sayılı HMK"nun 298/1. maddesi gereği verilen "4 ay disiplin hapsi ile cezalandırılmasına" dair ara kararın o tarihte yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nun 398/1. maddesine göre ihtiyati tedbir talepli asıl davanın açıldığı mahkemece verildiği, dolayısıyla mahkemenin görevli ve yetkili mahkeme olduğu, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının bir kısmının konusu, internet üzerinden davacının isim ve videolarına erişimin engellenmesi yönünde bir şeyi yapmamaya yönelik olsa da bu tedbir kararının dayanağının teknik olarak karar tarihinde yürürlükte bulunan 5651 sayılı Kanun"un 8. maddesine göre verilen bir erişimin engellenmesi kararı olarak kabul edilemeyeceği,
    Keza "erişimin engellenmesi" deyiminin ve tanımının, 5651 sayılı Kanun"a 19.02.2014 tarihinde (erişimin engellenmesine dair ihtiyati tedbir ara kararı ve disiplin hapsine dair ara kararı verildikten sonra) yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun ile eklendiği ve Kanun"un 9. maddesinin de bu düzenleme ile önemli ölçüde değiştiği,
    Dairemizce, Yargıtay 4. Hukuk Dairesince ve Yargıtay 7. Ceza Dairesince değişik tarihlerde, 1086 sayılı HUMK ve 6100 sayılı HMK arasında geçiş döneminde, disiplin hapsi cezalarının verilmesi usulü, görevli ve yetkili mahkemenin belirlenmesi hususunda verilen pek çok kararda; 1086 sayılı HUMK döneminde "disiplin hapsi" cezasına karar vermeye görevli ve yetkili mahkemenin "Sulh Ceza Mahkemesi" olduğu, ancak yeni 6100 sayılı Kanun"un yürürlüğe girmesiyle birlikte bu hususta görevli ve yetkili mahkemenin de 6100 sayılı Kanun"un 398/1. maddesinde açıkça düzenleme altına alındığı gibi asıl davaya bakmakla görevli mahkeme veya ihtiyati tedbir kararını veren mahkeme olarak düzenlendiğinin belirtildiği,
    Öte yandan kanun yararına bozma talebinde belirtilen sebebin, mahkemenin ihtiyati tedbir yönündeki ara kararının içeriğine ilişkin bulunduğu, disiplin hapsi cezasının verilmesi veya bu cezayı verecek mahkemenin görev veya yetkisi ile bir ilgisinin bulunmadığı, dolayısıyla "disiplin cezası verilmesine" hükmeden İstanbul Fikri ve Sınai Haklar (Hukuk) Mahkemesinin, HMK 398/1. maddesine göre görevli ve yetkili mahkeme olduğu,
    Buna göre, yerel mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilen 04.06.2013 ve disiplin hapsi cezasına karar verilen 13.12.2013 tarihinde, kişilik haklarının ihlal edilmesi halinde 5651 sayılı Kanun"un 9. maddesi gereği erişimin engellenmesi kararı verilmesinin veya dosyanın Sulh Ceza Mahkemesine veya Hakimliğine gönderilmesinin söz konusu olmadığı, mümkün de bulunmadığı, dolayısıyla İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin, karar tarihinde (13.12.2013) HMK"nun 398/1. maddesi gereği disiplin cezasına hükmetmeye görevli ve yetkili olduğu, bugün itibariyle Anayasa Mahkemesinin 11/07/2018 tarihli ve 2018/1 E., 2018/83 K. sayılı kararı ile bu fıkranın birinci cümlesinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş ise de henüz iptal kararının yürürlüğe girmediği ve bu konuda yeni bir düzenleme yapılmadığı,
    Ancak;
    6100 sayılı Kanun döneminde, ihtiyati tedbire uymamak nedeniyle verilen disiplin hapsi cezalarının; mahkemece bir şeyin yapılmasına veya yapılmamasına dair verilen kararların yerine getirilmesini zorlayıcı, Kanun"a veya mahkeme kararına uyulmasına teşvik edici, ihtiyati tedbir kararının hukuken ortadan kalkması veya tedbir konusu şeyin üzerindeki hakkın teslim edilmesi ya da mahkemece ihtiyati tedbir konusu hakkında verilecek asıl kararın kesinleşmesi gibi hallerde tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkacak (geçici) nitelikte kararlar olması karşısında;
    Davacı vekilince dosyaya sunulan dilekçelerin tümünde ve mahkemenin ihtiyati tedbir kararında yazılı internet URL adresleri (www.gurkankubilay.com.tr, "lipitablet.com" ve "www.libitabsdagitim.com") üzerinde yapılan basit bir araştırma sonucu davalı şirket yetkilisinin cezalandırılmasına sebep olan yayınlara ve hatta sayfalara erişilemediği, bu nedenle ihtiyati tedbir kararının yerine getirildiği ve disiplin hapsi cezasının infazında artık hukuken bir yarar kalmadığı anlaşılmakla,
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği, yukarıda yazılı nedenlerle yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/12/2016 tarihli ve 2016/1205 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nun 309/4-d. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 13/12/2013 tarihli ve 2013/140 esas sayılı ara kararıyla davalı şirket yetkilisi hakkında verilen "disiplin hapsi cezasının" tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılmasına, 08.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi